Ne zaman arkadaşlarımla yolculuklar üzerine muhabbet açılsa ilk sordukları ‘Deniz, Alaz’ı uçakta o kadar süre nasıl zaptediyorsun? Haydi Londra-Türkiye arası neyse de, Amerika uçuşlarında nasıl başa çıkıyorsun. Biz markette yarım saat tutamıyoruz!’ oluyor.


Arkadaşlarım


Alaz ile ilk kez uçağa bindiğimizde 2.5 aylıktı. Yolculuğumuzun hikayesi; 10 Haftalık Bebekle Uçak Yolculuğu yazımda. Açıkçası neyle karşılaşacağımızı biz de bilmiyorduk. Henüz uçak kalkmadan ağlamaya başlamıştı. Babasıyla birbirimize bakıp yerin dibine giriyorduk her saniye güçlenen bebek ağlaması sesinin etkisiyle etraftaki herkes bize bakıyordu susturamıyoruz bebeğimizi diye. Ya da bize öyle geliyordu. Sonra hemen ilk aklımıza geleni yaptım; emzirmek! İşe yaradı, o gün bu gündür de yarıyor 🙂

  • Emzirmek; ne zaman huysuzlanıp ağlamaya başlayacak olsa emziriyorum. Zaten sıkılınca, yorulunca, acıkınca, susayınca, uykusu gelince huysuzlanıyor ve hepsinin çözümü memede! (Şimdilerde memeyi kesmeye başladım, bakalım ne yapacağız bundan sonra?)
  • Yolculuktan birkaç gün önce yolculuk hakkında konuşuyoruz bizi anlamasa bile. Uçağa bineceğimizi, bilmem nereye gideceğimizi, orada şunları göreceğimizi, bunları yapacağımızı sayıyoruz. 
  • Yola çıkmadan önce iyice uykusunu almış ve karnını doyurmuş olmasına dikkat ediyorum.
  • Ek gıdaya geçtiğimizden beri uçağa sevdiği haşlanmış sebzelerden, meyvelerden atıştırmalıklar alıyorum. Canı sıkılınca onları kemirmek epey oyalıyor. Aç kalmasın diye sık sık yiyecek teklif ediyorum.
  • Kitapları çok seviyor. Her yol öncesi havaalanından yeni bir kitap alıyoruz ve yolda okuyoruz, o ve favori kitapları bitince havayolu dergilerine geçiyoruz 🙂
  • Oyuncaklar, özellikle diş kaşıma türü epey yardımcı olmuştur. Şimdilerdeyse (1 yaş civarı) plastik bardak ve birkaç kaşık, doldur boşalt, karıştır, mama yermiş gibi yapma türü oyunları seviyor.
  • Uçağa binmeden önce uyumasını engelliyorum. Uçak kalktıktan sonra ya da kalkarken uyuyor.
  • Uyanıksa saatte bir kucaklayıp uçağı dolaşıyoruz; Amerika uçuşlarında en arkaya gidip geniş alanda durup bakınıyorduk etrafa bir süre.
  • Babası cep telefonundan bebek oyunları oynatıyor, ya da uçak televizyonlarında çizgi film bir süreliğine.
  • Korktuğu için ağladığında (motor gürültüsü, anons, vs.) sakince durumu açıklıyor ve gerek ses tonumuzla gerek davranışımızla güven vermeye çalışıyoruz.
  • Hiç birşey işe yaramıyorsa sarılıp kulağına şarkı mırıldanıyorum ya da masal anlatıyorum.
  • Uçakta oyuncak yerine gerçek eşyalarla oynamayı tercih ediyor Alaz. Yine de favorisi birkaç oyuncak alıp bir bir çıkarıyoruz çantadan.
  • Mızmızlanma nedenini tahmin edip, ona göre çözüm üretiyoruz. Genelde yorgunluk veya can sıkıntısı oluyor; yorgunsa uyuması için elimizden geleni yapıyoruz, canı sıkılıyorsa da uçakta geziniyoruz bir süre. (Amerika’ya giderken yolculardan birinin bebeği saatlerdir uyumamıştı; sonunda baba, bebeği slinge yerleştirip bir aşağı bir yukarı defalarca yürümüştü uyutana dek.)
  • Havaalanında kucaklamak yerine bol bol emeklemesine ya da ayakta durmasına izin veriyorum.
  • Diğer yolcularla iletişime geçmesini teşvik ediyoruz: ‘Alaz, bak abla el sallıyor’, ‘Alaz, say hi’, ‘Alaz, bak bebek mama yiyor’, ‘Alaz, bak teyze/amca/dede’ gibi. Zaten genelde etrafımızda oturanlar da Alaz’a ilgi gösteriyor, onunla muhabbet ediyorlar. Hatta bazen kucaklayıp seviyorlar.
  • Uçak saatlerini Alaz’a göre belirliyoruz. Çok geç ya da çok erken uçuşlardan kaçınıyoruz.
  • Başka bebekler varsa uçakta onlardan uzak oturmaya dikkat ediyoruz. Genelde biri ağlarsa diğerleri de ağlar kuralı var!
  • Mızmızlandığı durumlarda ‘Eyvah ağlamasın’ diye stres yapmak yerine – çünkü ruh halimizi bir bakışımızdan veya ses tonumuzdan tahmin edebiliyorlar – rahat olmaya çalışıyoruz.
Elbette arada bir Alaz da ortalığı inletiyor. O zaman da ‘Ne yapalım, herkesin bebeği ağlar’ deyip gülümsüyoruz etraftakilere. Zaten bir derdi yoksa 5-10 saniye içinde duruluyor. Yine de herkesin bebeği ayrı, herkesin durumu farklı. Birini susturan yöntem diğerinde işe yaramayabiliyor. Kesin olan, ilk uçuşu atlattıktan sonra anne de baba da rahatlıyor sonrakilerde dolayısıyla bebek de!
Yazar

Yorum Yaz

Pin It
Bu sitedeki tüm içerikler Digital Millennium Copyright Act ve 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserlerini Koruma Kanunu'na istinaden koruma altındadır. Buradaki hiçbir içerik (Yazı, Fotoğraf, Video vb.) site KULLANIM ŞARTLARI'nda da belirtildiği üzere izinsiz olarak kopyalanamaz, alıntı yapılamaz, başka yerde yayınlanamaz

© 2019 Tasarım Blogger Tasarım.