Alaz’ım iki haftalıkken, evin yakınlarında çok sevdiğimiz Kelsey parka götürelim bebişimizi dedik eşimle. Annem hemen atladı lafa, o aralar burada bize yardımcı oluyordu, 40’ınız çıkmadı daha en azından yarı 40’ı bekleseydiniz, bebek çok küçük henüz kuşun kanadından nem kapar, sen lohusasın kendini koruman lazım, vs. vs…
Hava çok güzeldi Londra şartlarına göre harika bir yaz ve Temmuz ayı geçiriyorduk. Annemi ikna ettik biraz hava alalım değişiklik olsun hepimize diyerek. Üstelik evlilik yıldönümümüzdü! Hem gündüzleri açık havaya çıkarılan bebekler akşamları daha güzel uyur diye bir laf vardı buralarda. O nedenle bebeğini kanguruya, pusete atan soluğu sokaklarda alır burada, hele de hava güneşliyse azıcık!
Alaz’ımız bebek arabasına binip de parkta iki tur atmamıza rağmen uyanmadı; sonunda doğru yeri bulmuştuk uyuması için! Birkaç saattir yemediğinden emzirmek için sakin bir yer bulup bebek arabasını durdurup uyanmasını bekledik. Uyanmam diye inat edince dışardan az biraz müdahele ettik. Karnı doyunca gene mışıl mışıl uyudu. Halbuki babası kuşlara baksın, ördeklere yem atsın, etrafa bakınsın istiyordu!
Sorunsuz ve güzel bir gezi oldu. Darısı daha uzak mesafelere… annem geri dönünce 🙂
* Gece sabaha dek mışıl mışıl olmasa da güzel uyudu Alaz’cık.