Birkaç farklı adreste Zürih’te; ama ben Bellevue’dekinden bahsediyorum. Bazısında dansöz çıkıyormuş, lütfen karıştırmayalım 🙂
Geçen akşam da doğum günü, yaz sonrası buluşma falan derken bir baktık bayram yemeği oldu bize. Biz annelere… Bayram yemeğine yakışır şekilde donattık masayı elbette.
Mezelerden ana yemeğe yer kalmadı. Çok açken giderseniz bazı siyasi partiler gibi masayı fazlaca donatabilir, üzerine baklavayı yiyemeyebilirsiniz. Üstelik diğer masalar sizi parmakla gösterebilirler. Tabii İsviçre’de bulunduğunuzdan bütçeniz de sarsılabilir. Lütfen dikkat!
Şimdi gitmişken mutlaka ve mutlaka yemeniz gereken mezeler… İçli köfte mesela aynı bizimki gibi. Fakat, seviyorsanız kesinlikle enginar yemeden dönmeyin. Sorun, soruşturun, dili bilmiyorsanız yukarıdaki fotoğrafı gösterin; ama enginar yemeden çıkmayın Le Cedre’den. İtalyan güzel yapıyor, bizdeki dolması tartışılmaz ya da annemin yaptığı etlisi nefis olur; ama burada da denemeniz önerilir.
Mezeler güzel, ana yemeğe geçelim derseniz; karışık ızgara tercih edin. Nefis… Baklavaya yer bırakın ve bitmesi ihtimaline karşı önceden sipariş edin. Yemek sonrası taze nane ile yapılan çayı da öneririm.
Kısacası, Zürih’te aradığımız Türk lezzetlerini biz Lübnan restoranında bulduk. Belki siz de bulursunuz…
Birkaç Not:
- Öğleleri 15:00’e dek ve akşamları 18:00’dan sonra yemek servisi başlıyor diye bir rivayet var.
- Mutlaka gitmeden önce rezervasyon yaptırın, kapıdan geri çevrilen çok kişi gördüm.
- Akşam 8’den sonra Le Cedre’de çocuk görmedim hiç, mama sandalyesi koyacak yer olmayabilir. Biz çocuksuz gittik, bilginize…
- Bazı çalışanları Türkçe anlayabiliyor, dikkat!
NOT: Benim kendi görüşlerimi içerir.