Yaklaşan Japonya yolculuğu için 20 saat sürecek uçuş kadar, oraya varınca zaman farkından dolayı bizi vuracak jetlag de endişelerim arasında. Bu yüzden eski yazılarımı ve yeni araştırmaları okuyorum. Bunlar da özeti…
Jetlag ile başa çıkmanın yolları:
- Ev ile gidilecek yer arasında üç veya daha az saat farkı varsa, evdeki saate göre yaşamaya devam etmek doğru olur. Bir hafta sonunda zaten yerel saate vücut yavaş yavaş alışacaktır.
- Yetişkinler için olduğu gibi çocuklar için de jetlag olayını atlatmakta en önemli ve büyük yardımcı gün ışığı. Sabahleyin ilk iş herkesi ayağa dikmek ve dışarı çıkmak olmalı. Akşam gün batımına dek dışarıda vakit geçirilmeli ve otele/eve geri dönünce ışıkları kapatıp sabaha dek mümkün olduğu kadar karanlıkta kalmalı.
- Gün içinde çocuklara sürekli yiyecek teklif etmeli. Böylece gece açlıktan uyanmalarını engelleriz. Abur cubur yerine, sağlıklı ve doyurucu yiyecekleri tercih etmeli tabii.
- Herkes için fiziksel aktivite ön planda tutulmalı. Çocuklar pusete bindirilmek yerine yürütülmeli, zamansız uyku bastırdığında çocuk oyun parklarında vakit geçirilmeli.
- Anne ve baba da ilk birkaç gece çocuklarla birlikte erkenden yatmalı. Böylelikle uykusu kaçan çocuğu gecenin bir vakti oyalamak zor olmaz. Çocuklarla birlikte öğle uykusu uyumak da ebeveynler için faydalı olur. Yeni zaman dilimine alışırken bir yandan da yanımızdaki küçüklerle yeteri derecede ilgilenmek ve onları korumak için bizim de hem sağlıklı hem de uyanık olmamız gerekir. Dikkat!
- Çocuklar evde öğle uykusu uyuyorlarsa, gidilen yerde de uyumaları için teşvik edin. Çocuğu gündüz uyutmayıp gece erkenden uyutma hayalleri suya düşer genelde. Çünkü gerekli uykuyu almadığında, çocuğun bağışıklık sistemi zayıflar ve hastalanmasına neden olabilir.
- Yola koyulmadan önce, jetlag faktörünü kabullenin. Çocuğun veya bebeğin yeni saat dilimine uyumu 4-5 gece sürebilir. Giderken ve dönerken bunu dikkate alın.
- Uçaktan indiğinizde yorgun olmamak için uçakta mutlaka uyuyun. Çocuğunuza da uyuması için yardımcı olun. Nasıl mı? Buradan buyrun…
Öneriler:
- İlk birkaç gece çocukların gecede birkaç kez, özellikle de yemek saatlerinde uyanacağını kabul etmeli. Loş ışıkta süt vermek ya da sessizce ve sıkıcı bir şekilde kitap okumak faydalı olabilir. Gece uyanan çocuğa katı gıda ve yemek verilmesi önerilmiyor.
- İlk birkaç gün, çocuklar gün içinde rekor derecede uzun öğle uykusu uyuyabilirler. İster Michelin yıldızlı restoranda yemek yiyin, ister müze – galeri gezin ya da alışveriş yapın. Keyfini çıkarın…
- Emen bebeklerin yeni saate uyumu daha uzun sürer; çünkü annenin süt üretimi de hala ev saatindedir. Anne bol bol su içmeli, bebek istediği zaman emzirilmelidir.
- Bebeklerin evdeki uyku öncesi ritüelini, gidilen yerde uyku öncesinde mutlaka uygulamaya devam edin. Biz Alaz’ı San Francisco’da her akşam yıkıyorduk 🙂
- Gecenin bir vakti uykusu kaçıp uyanan bebekleri de çocukları da loş odada, sessiz aktivitelerle oyalayın.
- Bebeklerin ve küçük çocukların uyku düzeni bozulsa da bu da bir çeşit hastalık süreci gibi düşünün. Seyahat sonucunda oluşan uyku bozuklukları geçicidir. Eninde sonunda düzelir.
- Bebekleri de çocuklar gibi gün içinde sıkça besleyin; ama gece uyandıklarında da beslemeye devam edin.
Ve şunu unutmamalı; eve dönüşler daha zor. Çünkü işe ve okula gitmek ile evle ilgilenmek gibi yapmak zorunda olduklarımız var ve tatildeki gibi esnek olamıyoruz.
