İsviçre’de Luzern’in güneyinde, kış yürüyüşünün (winter hike) yapıldığı nadir yerlerden biri Engelberg. Zürih’ten yaklaşık 1:15 saat süren araba yolculuğu ile ulaşılıyor. Yolun ilk yarısı otoban, ikinci yarısı ise kıvrıla kıvrıla çıkılan bir dağ yolu.
Yaz sezonunda birçok yürüyüşe, şelaleye, nehir ve göl kıyısında aktivitelere olanak veren bu yer, kışın da karda yapılan birçok spora ev sahipliği yapıyor. Amacımız kayak değildi; ama Engelberg vadisinin girişinde, Eugenisee (göl) üzerinde kayak pistleri başladı. Tüm vadi snowshoeing (özel bir ayakkabı ile karda yürüyüş) ve cross-country skiing (kayak takımları ile düzlükte yürüyerek yapılan bir spor) yapanlar ile doluydu.
Fotoğraf: vadide, x-country skiing yapan birini görüyorsunuz |
Bu vadi ve çevredeki dağlarda, kış sporlarının hemen hemen tamamını yapmak mümkün. Trübsee snow park lastik üzerinde çoluk çocuk kaymaya imkan veriyor, 10 kilometrelik cross-country skiing patikası yorulmak bilmeyenlere önerilir, gece ve gündüz tobogganing (tahta kızak) ile eğlenmek, Air2Bag yüksekten atlamak isteyen kayakçılar ve snowboard-cular için dev bir hava yastığı kurulmuş, Igloo village’de 0 derecede jakuzi ve uyku keyfi de bu bölgenin sunduğu diğer nimet.
Amacım Titlis’e çıkmak ve donmuş gölü görmekti; fakat ne yazık ki bu alan kapalıydı. Bu sebeple vadi sonuna dek gidip Fürenalp’e çıkmaya karar verdik. Yol, kar altındaydı. Neyse ki araçlarda kış lastikleri takılıydı.
Eugenisee ve üzerindeki minik şeyler kayak yapanlar |
Fürenalpbahn’a doğru ilerlerken birçok kayak pisti ve oteller gördük. Daha önce burayı keşfetmediğimize hayıflandık. Fürenalpbahn’da küçük bir park yeri var. Hava şartlarından ötürü yer bulmak dert olmadı. Günlüğü 5 CHF. Buraya Zürih üzerinden tren ve otobüs aracılığıyla da gelmek mümkün.
İnanılmaz müthiş bir manzara |
Fürenalpbahn, sadece 8 kişi alıyor. Dolunca kalkıyor, dolmazsa 15 dakikada bir hareket ediyor. Yaz aylarında yarım saat sıra beklendiğini duyduk. Biz gittiğimizdeyse hiç beklemeden bindik. Güncel bilet fiyatları için bu linke bakınız.
Beliz ve ben, kar kıyafetlerimizle |
Arabadan iner inmez, çocuklar da biz de kar pantolonlarımızı giyindik. Atkı, eldiven ve bere mutlaka olmalı dağa çıkarken. Araba etrafında bizimkilerin boyunu aşan kar vardı. Bayıldılar. Kızağı da alıp teleferiğe bindik ve 1850 metre yüksekliğe çıktık. Buradan panoramik yürüyüşü yapmaktı amacımız.
Kar boylarında… Emziğe dikkat! |
Teleferiğin iniş noktasında, büyük bahçesi ve çocuk oyun parkı da olan şirin bir restoran var. Fantastik manzarası görülmeye değer. Ücretsiz tuvaletler müşteri olmasanız bile kullanıma açık. Panorama yolu, bir süre sonra diz boyu kara dönüştüğünden tümünü yapamadık; ama bol bol kızak kaydık. Karda yuvarlandık ve değişen manzarayı izledik.
Yemek gelene dek oyalama etkinlikleri |
Yeme – İçme
Ardından ısınmak, kurumak ve karnımızı doyurmak için ufak restorana girdik. Dağ makarnası, Alplermagronen ya da Alpler’e özgü makarna içimizi ısıttı. Çocuklar yemeği beklerken restoran sahibinin getirdiği boya kalemleri ile resimler yaptılar. Çocuk menüsünün de olduğu nadir yerlerdendi. Üstelik daha önce okuduğum, blogda da paylaştığım; ama hiç karşılaşmadığım korsan tabağı da vardı çocuk menüsünde. Bu tabağı ücretsiz olarak alıyorsunuz ve kendi yemeklerinizden çocuğa veriyorsunuz işin özü bu. Tabii çocuk diğer masalara gidip başkalarının yemeklerinden de rica edebiliyor. Tabii o aşamayı denemedi henüz Beliz küçük olduğundan!
Çocuk menüsü ve korsan tabağı |
Restoranın müthiş manzarasında kahve sonrası teleferiğe bindik aşağı inmek için. Vadi sislere bürünmüştü artık. Dimdik dağın kayalıklarına tırmanan yabani keçileri gördük ilk kez.
Restoranın dışarıdan görüntüsü |
Daha Başka
Civarda Staüber şelalesi de var; ama mevsimden ötürü su yerine kar kaplıydı. Fürenalp’ten aşağıya şelaleyi de içine alan 9 kilometrelik bir yürüyüş parkuru var. Bahar ve yaz için ideal olur.
Aşağıya indiğimizde X-country skiing yapanlar vardı hala. Son bir kez bel boyunu aşmış karlarda yuvarlanıp arabaya bindik. Çocuklar hemen uyuyakaldı. Ne de olsa dağ havası!
Oh ne ala… |
Engelberg benim pek hoşuma gitti. Kayak amacıyla da, yürüyüş için de tekrar gideceğiz…
Son fotoğraf da, o soğuğa rağmen, karda defalarca düşüp yüzü-gözü kar içinde kalmasına rağmen ve eldiven takmayı reddettiğinden elleri buz gibiyken hala kartopu yapmak için uğraşmasına rağmen gıkı çıkmayan kızımdan gelsin… Annem bile hayret etti bu duruma 🙂
Yalnız adam tek başınaaa… (ama mutlu) |