Ülke olarak zor günler geçiriyoruz. Üstelik bu karmaşık günler ben dahil çoğumuzun tatil dönemine denk geldi.
Bir senedir bu anı, Temmuz ayını bekleyen birçok gurbetçi, Türkiye’ye uçma hazırlıkları yaparken önce darbe haberi sonra Ohal ilanı geldi.
Havalimanlarında iptal edilen uçuşlar ardından, Türkiye’ye gelişimizi biraz erteledim. Maksadım, aktarma sırasında çocuklarla uzun süre havaalanında beklememekti. Nitekim iyi de oldu.
Bu sırada aklımızdan ‘Türkiye’ye gitmeli mi? Tatilden vazgeçmeli mi?‘ soruları benim de yurtdışında yaşayan birçok takipçimin de aklından geçenler. Kimimiz tüm planlarını iptal de etti herşeyi göze alıp. Hani derdim ya uçak biletini önceden alın, tatil planını önceden yapın diye. Bazı şartlarda bunun çok da doğru olmadığını farkettim. Fakat tabii nereden bilecektik?…
Türkiye’ye gidecekler için…
Zürih’ten İstanbul’a, İstanbul’dan da Edremit’e uçağımız vardı. Havaalanında daha öncekilerden farklı bir deneyim yaşamadık. Uçaklar dolu, yerli-yabancı herkes oradan oraya yolculuk yapıyorlar. Endişelenmenize gerek yok. Hatta bu ara en güvenilir yerlerden biri aşırı güvenlik önlemleri sebebiyle havalimanlarıdır sanıyorum.
Türkiye’den gidecekler için…
Açıkçası yaşadığınız ülke ile ilgili her türlü belge yurtdışına çıkarken yanınızda bulunsun. Oturma ve çalışma izinleri, varsa yabancı pasaportlar, çalıştığınız yerden belge, hatta bunların Türkçe’ye çevrilmiş olanları. Bunlar benim aklıma gelenler… Pasaport ve uçak bileti zaten olması gerekenler, saymadım bile!
Pasaport tiplerine göre yurtdışına çıkış ile ilgili ayrıntılı bilgi için, Gezimanya’nın şu yazısına gözatmanızı öneririm. Ohal sebebi ile yurtdışına çıkış prosedürlerini çok güzel anlatmış.
Tabii henüz yeni uygulamaya girdiğinden kimi makam belgeye gerek yok derken, kimi belgesiz yurtdışına çıkamazsınız diyebilir. Bu sebeple ekstra önlem almanızı öneririm.
Hepimize hayırlı bir dönem olsun!
Eylül Güncelleme:
Ağustos son haftası, İstanbul Sabiha Gökçen Havaalanı’na gittik Zürih’e uçmak için. Bodrum’dan aktarmalı uçağımızdan indiğimizde 2 saat vardı bir sonraki uçağımıza. Valizleri de almayacaktık, onlar direk Zürih’e gidiyordu. Bebek arabasına Beliz’i yerleştirip iç hatlardan dış hatlara geçtik. Akıl almaz bir pasaport kontrol sırası vardı. T.C. vatandaşları, çifte vatandaşlar, yabancı uyruklular herkes birbirine karışmıştı. Her zamanki gibi ortada tek görevli de yoktu bizi yönlendirecek.
Ben çocuklarla, havaalanında dış kapıya dek uzanan sıraya girdiğimde, uçağa yetişmemiz imkansız diye stres olmuştum bile. Eşim araştırıp, birine sormaya gitti. Ertesi sabah okulu başlıyordu Alaz’ın. Uçağı kaçırmak bir opsiyon olamazdı.
Bizim sıra yavaş yavaş ilerledi; eşim bir ara geldi. ‘Çifte vatandaşların kimliklerini sorguluyorlar, Feto’cu mu değil mi diye. Sadece bir gişe buna ayrılmış ve yoğunluk yaratıyor. O gişeye dek de ayrım yok, bu yüzden sıralar uzun!’… ‘Pegasus’a da sordum, uçaklar beklemezmiş bu sıra yüzünden’…
Süper! Havaalanında başka bir masa yapamamışlar mıydı sorgulama için? Alt tarafı çifte vatandaşların kimliğine bakıp, biletine Feto’cu değil diye pul yapıştırıyorlarmış. Tabii bu sırada eşim git-gel yaparken, biz de çocuklarla sırada bir saatten fazla zaman geçirmiştik. ‘Dur oğlum, az kaldı kızım…’
Uçağının kalkma vakti gelenler, çoktan uçağını kaçıranlar… Her kafadan ayrı bir ses çıkıyordu. Tabii tek bir görevli yoktu durumu yönetecek. Bense saate bakmayı bırakmıştım çoktan! Normalde, tek boş park yerini karşısındaki arabaya veren kişilikte olan, hayatta kimsenin sırasına geçmeyen eşim, pasaportlarımızı alıp bizi bir şekilde ön tarafa geçirtti. Bunca yoğunluğa rağmen her gişe de açık değildi. İnsanlar ortalıkta bilgilendiren bir görevli olmadığından güvenlik memurlarına sorular soruyor, onların işlerini yapmalarına da olanak kalmıyordu. Son aşamada sıra da yoktu zaten, sadece insan yoğunluğu vardı birbirine danışan. Güvenlik kontrolde öfleyen ve pöfleyen güvenlik görevlilerinin pasaportumuza damga vurması ardından hızlı adımlarla uçağın kapısına vardığımızda, yolcu alımına başlanmıştı. Biz son dakikada uçağa yetiştik; ama bu sırada tanıştığım onlarca insan uçağını kaçırmıştı. Herkese geçmiş olsun!
4 Yorum Var
Ben de Türkiye seyahatini iptal edenlerdenim çünkü acil bir durumda ülkeden çıkamamak olasılığı beni korkutuyor, bu riski almaya değmez. Fakat asıl kötü olan, doğum için ailem gelecekti ve yeşil pasaportları var, emekli insanlar ama belli olmaz.. Bu belirsizlik çok fena..
Sevgili Ceren, umuyorum ki bir sorun olmaz gelişlerinde… Emekli olduklarından belgeye ihtiyaç duymayacaklardır diye biliyorum. Belirsizlikler çok kötü malesef. Seneye yaza buralara gelebilecek miyiz bilemem?
Doğum ne zaman? Kolay gelsin…
merhaba ben 30 temmuzda atatürk hava alanindan almanyaya gideceğim eşim kamu personeli ona makamindan izin belgesi aldik ben özel sektörde çalişiyorum çok fazla bilgi kirliliği var benim ne gibi evrak hazirlamam lazim ?
Kusura bakmayın tatilde olduğumdan daha önce yanıt veremedim. Umuyorum ki sorunsuzca çıkmışsınızdır yurtdışına.. İyi tatiller…