Laf arasında geçti bir gün; ‘Madonna Zürih’e konsere geliyormuş!’
Ortaokul yıllarımda severdim kendisini. Blue Jean dergisinden de haberlerini takip ederdim. Sonra birkaç hit şarkısını duymak dışında izini ve ilgimi kaybettim. Konserlerindeki şovların harika olduğunu biliyordum. Londra’ya geldiğinde gidelim demiştik; ama bilet bulamamıştık.
Geçen ay da gideriz, gidemeyiz, derken aldık biletleri. Gittik 3 kadın, çocukları kocalara bırakıp. Ne de iyi ettik ama…
Başından sonuna nefesimizi tuttuk, gözümüzü kırpmadık. Normalde gece yarısından önce uyuyan biri olarak söyleyeyim, uykum bile gelmedi. Eve vardığımızda saat 2’ye geliyordu. Bir yarım saat de kafamda dönen şarkılardan uyuyamadım. 7 olmadan uyanan Alaz’ı duymazlıktan gelmeye çalışsam da birkaç dakika sonra sesi gelen Beliz’i mecbur duydum. Demek ki yeterince eğlenirsen 4-5 saat uyku da yetermiş insana 🙂
Madonna bu konseri Türkiye’de veremez. Çünkü İsviçre’ye, Zürihliler’e, İsviçre’de yaşayanlara alenen küfür etti. Türk insanı kaldıramaz, başta baştaki… Sahnede sevişme pozisyonlarından oluşan, ki bir şarkıda 4 yatak ve biri gay 4 çift bulunuyordu, dans figürleri eksik olmadı. Hatta İsa’nın son akşam yemeği masasında bile… Anlatılmaz, yaşanır!
Madonna’yı, bu yaşında (58) tabuları yıkan, dansıyla – sesiyle – gitarı eline alıp çalmasıyla müthiş bir kadın. Şovu, saçı, başı, kıyafetleri, dansçıları her biri mükemmel. Üzerinde uzun süre çalışılmış olduğu belli ve her türlü takdiri hak ediyor. İyi ki gittim ve umuyorum bir kez daha canlı izleme şansını bulurum.
Ayrıca, konser sonrasında salon boşalırken Michael Jackson şarkılarının çalınıyor olması da çok manalıydı.
Oh! İyi ki gittim. Siz de fırsatınız olursa gidin… Verdiğiniz her kuruşa değiyor…
İşte birkaç fotoğraf…
Madonna, İsa’nın havarileriyle oturduğu masaya ilerlerken |
Gelin olmuş Madonna! |