Buz Devri film afişi gibi… |
Mamutlar da tıpkı dinozorlar gibi soru işaretleriyle dolu. Belki de bu sebeple çok etkilendim ben bile. Çocuklar nasıl tepki vermiştir bilemem? Alaz, 3 yaşında yoktu, o zaman. Büyüklüklerinden dolayı hayvanlardan ürktü. Dokunarak tanı bölümündeki mamutların başına, derisine, hortumuna dokunmak bile istemedi. Ancak, küçük bebek mamutu görünce biraz rahatladı.
Mamutlar ve filler, kardeş olmasa da kuzenler… |
National History Museum’da ‘Please touch’ = Lütfen dokun, yazan bir çok obje görürsünüz. Tüyler, deriler, kabuklar gibi. Alaz yaşındakiler hayır, istemiyorum; deseler de daha büyük çocuklar için oldukça bilgilendirici deneyimler. Ben kendim bu yaşta hala merak eder ellerim 🙂 Tabii bizim zamanımızda böyle eğlendirici müzeler yoktu İzmir’de, bir Konak’taki Resim ve Heykel Müzesi vardı, sürekli oraya giderdik.
Hortumla yiyecek alıp ağzıma atabilir misin? |
Serginin göz bebeği, bebek mamut Lyuba idi. Fotoğrafını çekmek yasak olduğundan aşağıdaki resmini orjinal siteden aldım ve şemalarda da kendisini görebilirsiniz. 42 bin yaşındaki Lyuba’dan arta kalanlar ilk kez Rusya ve Asya dışında Londra’da sergilendi. Sibirya’da henüz 1 aylıkken göle düşüp, boğulduğu, ıslak kil ve çamur içinde donduğu biliniyor. Bu şekilde günümüze dek korunduğu da bir gerçek.
Lyuba, 1 aylık bebek mamut, 42 bin yaşında… |
Gerçekten bebek, erişkin mamutların yanında minicik kalıyor. Hala üzerinde, bacaklarında tüylerin bulunması ve korunması ise mucize ve bilim adamlarının sayesinde. İç organlarında hala annesinden emdiği süt, boğulduğu sudan yuttuğu algler, yediği bitkiler araştırmacılar tarafından bulunmuş.
Dişlerinden doğum yaşı ve ölüm yaşı belirlenmiş |
Anne olduğumdan mı nedir bilmem, Lyuba’yı öyle görünce çok üzüldüm aslında. Çok masum değil mi bebek hali? Bir belgeselde denk gelmiştim; Afrika’da bebek fil suya düşüyor, ama çamur olduğundan batıyor ve çıkamıyoru. Debelenirken annesi yetişiyor, onu kurtarmak için epey çaba sarfediyordu hortumuyla. Çaresizlik. Sonunda kurtulmuştu; ama Lyuba ne yazık ki kurtulamamış.
Alaz’a bu hikayeyi yumuşatarak anlattık. Dinozorların da yok olması hikayesi ile aynı. Havalar soğuyor, yiyecek yaprak, ot ve meyve kalmıyor. Dinozorlar da mamutlar da açlıktan ve soğuktan uyuyorlar. Bir daha da uyanamıyorlar. Sanıyorum yaşı büyüdükçe bu olaylar zincirini gerçeğe doğru yaklaştırmamız gerekecek.
Alaz’ın favori bölümü, hangisi hanginin kakası? |
Bilim adamları iç organları inceliyor |
Kaplan |
Ice Age, buz devrinde mamutların en büyük düşmanları kılıç gibi dişleri olan kaplan ile şimdiye dek yaşamış en büyük ayı da oradaydı.
Alaz cesaret edemedi yanıma gelmeye |
Çocuklar için interaktif birçok oyun mevcuttu, metal bir hortumla yiyecek alıp ağız diye tanımlanan yere götürmek, farklı hayvan dışkılarını tahmin edebilmek – Alaz’ın en eğlendiği an- gibi.
Gerçekten de büyük hayvanlar |
Filler, mamutların en yakın akrabaları olarak tanımlanıyor bilim dünyasında. Her iki gruba ait iskeletler karşılaştırılıyordu. Minyatür heykelleri de bu akrabalığı kanıtlıyordu.
Alaz’ı ısındırma çalışmaları |
Sergide ayrıca, fillerin sonunun da yakın olduğunu ve korunmaları gerektiği mesajı veriliyor. Kuzenleri mamutlarla aynı kaderi paylaşmamaları için…
Bu yazı uzun bir süredir taslaklarımdaydı ve başta da bahsettiğim gibi 2014 yılındaki gezimize ait. Londra ardından New York’a gidecekti mamutlar. Umuyorum başka şehirlerde, ülkelerde Lyuba ve mamut sergisine denk gelirsiniz.
* Tüm fotoğraflar, Lyuba hariç, bana aittir.