Bebekle uçak yolculuğu yapmak çok zor görünse de, düşünüldüğü kadar zor da değil aslında. Yolculuk öncesi biraz hazırlıkla sorunsuz ve başarılı bir uçak yolculuğu yapabilirsiniz. Eğer yanınızda eşiniz veya arkadaşınız varsa o zaman çok daha kolay!
 |
| Havaalanında beklerken |
Bebekle seyahat için vereceğim önerileri göz önüne alırsanız tozpembeye yakın bir yolculuk geçirmeniz mümkün;
- Yardım iste
Yalnız seyahat ediyorsanız, diğer yolculardan veya kabin memurlarından mutlaka yardım isteyin. Puseti kaldırmak veya çantanızı uçaktaki baş üstü dolaplara yerleştirmek için gelen yardım tekliflerini kabul edin. Olur da teklif gelmezse siz rica edin.
Son seyahatimizde çantamı toparlarken 4 yaşındaki oğlum koltukta kendi başına oturdu, 6 aylık kızımı da hosteslerden birinin kucağına verdim.
- Sakin olmaya gayret et
Seyahat sırasında her şeyin çok fazla üzerinize geldiğini hissettiğiniz stresli zamanlar olacaktır. Ne de olsa altından kalkmanız gereken çok iş var; check-in ve valiz teslimi, güvenlik kontrolden geçmek ve saatlerce bebeği avutmak durumunda kalmak. Şunu unutmayın; siz ne kadar sakin olursanız, bebeğiniz de o kadar huzurlu olur, sorun çıkarmaz.
İki çocukla 3.5 saatlik uçuş ardından, iç hatlar uçağımızın 4 saat gecikmesi olduğunu duyunca ister istemez stres oldum. Oğlumun aktifliği ve genelde rahatsız etmeyen hareketleri beni çileden çıkarmaya başlamıştı ki silkinip kendime geldim. Sürekli söylenip karalar bağlamaktansa bu 4 saati eğlenceli bir şekilde geçirebilir, hepimizin sakin ve huzurlu olmasını ancak ben sağlayabilirdim. Öyle de yaptım ve gece yarısında bile yorgun; ama ağlamayan çocuklarım vardı. Burada anlatmıştım.
- Yapman gerekeni yap
İçimizdeki yaratıcılık, ebeveyn olunca doğal olarak ortaya çıkar. Bebekli hayatımızda bir çok işin üstesinden geliyoruz. Bebekle seyahat de neden bunlardan biri olmasın? Farklı bir ortama girince huzursuzlaşan bebeğe bir şarkı söylemek, sevdiği bir oyuncağını eline vermek, favori yiyeceklerinden sunmak atmosferi değiştirecektir.
10 haftalık Alaz’a, İzmir uçağında, ‘İzmir’in dağlarında çiçekler açar’ diye marş söylediğim olmuştur.
- El çantasını özenle hazırla
Bebek bezi ve ıslak mendil yeterinden fazla olmalı. Ne kadar uzağa uçacağınıza ve seyahat uzunluğuna göre bebeğinizin ihtiyaç duyacağı şeyleri hazırlayın. Bez değiştirme matı, battaniye, favori birkaç oyuncak, emzikler, ek giysiler, kirliler için plastik poşetler mutlaka bulunmalı yanınızda. Ek gıdaya geçtiyseniz veya formül süt kullanıyorsanız, gecikmeleri göz önüne alıp yanınıza ekstra da alın. Sonradan üzülmemek için taşıyabileceğiniz kadar mama, bez ve giysi yanınızda olsun.
Örnek el çantası ve çantanın içine ne koysam diye fikir edinmek için bu yazıma bakabilirsiniz.
- Emzirmekten çekinme!
 |
| Uçakta huzur |
Emziriyorsanız, uçakta sık sık emzirmeyi deneyin. Dar alanda zor biliyorum; ama bebeğiniz hem susuzluğunu giderecek, hem karnını doyuracak hem de farklı ortamda bulunmasının huzursuzluğunu bu şekilde geçirecek ve sayenizde kendini güvende hissedecek. Üstelik uçak iniş ve kalkış esnasındaki basınç değişimi için de emzirmek kulak ağrısını geçirir.
Oğlum bebekken her yolculukta, uçak kalkarken ve uyanıksa inerken emzirirdim. Her defasında da uyuyakalırdı. Kızıma da uyguladım; ama uyumadığı gibi emmek de istemiyor uçak kalkarken. Zorla emzirmeye çalışınca ağlıyor. O nedenle emziremediğim zamanlar emzik veriyorum. Kulaklarının acımasına engel oluyor. Oğlum ise 4 yaşında olmasına rağmen hala uçak kalkarken uyur…
- Uçağa binmeden bezini değiştir
Uçak tuvaletleri oldukça küçük. Bez değiştirmek için ünite olsa da, kıpırdayan veya yan dönmek isteyen bir bebekle dar alanda bunu yapmak pek zorlu bir iş. Uçağa binmeden önce bezini değiştirin ve gerekmedikçe yolculuk sırasında değiştirmeyin.
Oğlum uçak tuvaletlerinde bezini değiştirirken ortalığı yıkardı. Hosteslerin kapıyı çalıp ‘Herşey yolunda mı?’ diye sordukları bile olmuştur. O nedenle gerekmedikçe uçuş sırasında bebeğin bezini değiştirmem.
Bebekle seyahat etmek çok da kötü birşey değil gördüğünüz gibi, eğer gerekli planlamayı ve hazırlığı yaparsanız…
İyi yolculuklar!
—
Bu yazım ilk olarak Haziran 2015’te ‘Uykusuz Anneler‘ sitesinde yayınlanmıştır.
