Hierapolis, Pamukkale’ye çocukken, ailecek Antalya’ya gidiyorken yolum düştü. Etkilenmiştim; ama bembeyaz travertenler kadar bizi kovalayan sokak köpeği de anılarımda. Yıllar sonra karardığını duydum, okudum. Bir daha da yolum o tarafa düşmedi… Okuyucularımdan Özge, Denizli’ye giderken uğramış. Taze bilgileri ondan alalım…
Bu yaz Denizli yakınlarına gideceklere Özge’den gelen Pamukkale önerileri:
Denizli Pamukkale; doğa harikası, ülkeme bir kez daha hayran kaldım. Turistler tarafından oldukça ilgi görüyor… Çok; ama çok kalabalıktı gerçekten. Her milletten ziyaretçisi vardı ve tabii ki çekik gözlü ırk her zamanki gibi başı çekiyordu. Onca kalabalığın içinde elbette çocukları ile gelenler vardı ancak itiraf etmeliyim ki bebekle gelen tek kişi bile yoktu, sadece biz vardık ve oldukça da dikkat çektiğimizi söylemeliyim. Bebekle Pamukkale biraz zor ancak imkansız değil, bir kaç şeye dikkat ederseniz oldukça da keyifli. Çünkü kızım tüm gezi boyunca etrafa gülücükler saçtı. Bembeyaz travertenler onun da çok ilgisini çekti, gerçekten bayıldı diyebilirim.
 |
| Beyaz travertenler üzerinde çocuklar |
Gidecek olanlara neler önerilir? Onları neler bekliyor?
- Giriş ücretli; fiyatı kesin olarak hatırlamıyorum ama kişi başı 25 TL civarıydı sanırım.
- Bebek arabası ile giremiyorsunuz tahmin edersiniz, zaten siz bile ayakkabılarınızla gezemiyorsunuz, girişte banklar var, oturup ayakkabılarınızı çıkarabilirsiniz.
- Yanınızda ayakkabılarınızı koyacağınız poşetler ve onları taşıyacağınız sırt çantası olması, gezerken daha rahat olmanızı sağlar.
- Bebek arabası ile giremediğimiz için kızımızı kanguruda babası taşıdı, ben de ayakkabılarımızın olduğu sırt çantasını taşıdım. Kanguru, hatta “babanın taşıdığı kanguru” bence en iyi çözüm; çünkü gezdiğiniz yerler eğimli, yokuşlu, engebeli, bazı yerler kaygan zeminli, dolayısıyla kucakta taşırken denge sorunu olabilir. Hem minikler de kanguruda etrafı daha iyi seyredebiliyorlar.
- Biz gittiğimizde Ekim ayı ve öğleden sonra 4-5 civarı olmasına karşın oldukça sıcak ve güneşli bir hava vardı. Gideceğiniz mevsim ve saate göre minikler için hatta kendiniz için de şapka almanızı tavsiye ederim. (Gezgin Anne notu; güneş kremi de alın)
- Gezinizi tamamladığınızda dinlenebileceğiniz, bir şeyler içebileceğiniz bir kafe karşılıyor sizi, burada dinlenebilirsiniz.
- Dönüşte de aynı yolu takip ederek çıkıyorsunuz. Etrafta restoranlar, oteller, kafeler var; yemek yemek, konaklamak, birşeyler atıştırmak ya da hatıra eşya satın almak mümkün.
Teşekkürler Özge!
Sizin de önereceğiniz mekanlar, şehirler varsa bana mail atabilirsiniz…
Resimler: https://www.flickr.com/photos/jacqueline_poggi/
https://www.flickr.com/photos/wackelijmrooster/
1 Yorum Var
orası sadece travertenlerden ibaret değil, biraz ileri ve yukarılara doğru baktığınızda çok fazla tarihi eserler var. Taşlarda çok fazla sararmalar var nedeni sular kaynağından doğrudan açıktan hatta çalınarak otellere alınıyor. travertenlere verilen su ise yetersiz kalıyor ve birçok yer tamamen kararmış veya kararmaya yüz tutmuş. oysa sular travertenleri dolaştıktan sonra otellere alınsa bu sorun çözülür. Yine de gezmek için uzunca vakit ayırmalısınız. çok güzel, büyüleyici. Bana orada tarihi eserlerinde olduğunu belçikalı bir turist söylemişti.