Nasıl gittik siz sorun ben anlatayım…
Teçhizatın bir kısmı |
Resimde görüldüğü gibi bir dolu eşya ile. Araba ile karlı bir kış günü yola koyulacağımızdan çanta taşıma derdimiz yoktu. Ben de ‘her ihtimali düşünen anne’ günümdeydim. Tabii çocuklarla, İsviçre’de gittiğimiz ilk kayak merkezi olacağından ne ile karşılaşacağımızı da bilmiyordum.
Beliz’in normal yedek bez ve kıyafetleri çantasına ilave olarak battaniye ve kar tulumunu aldım. Araç koltuğu zaten mecburi ve sling de onu taşımam gerekirse diye bizimle gelecekti.
Alaz’ın listesi daha uzun. Kar tulumu ve arabada uyur da terler veya karda oynar da ıslanır diye yedek birkaç kıyafet. Eldiveni, beresi, çizmesi, kaskı derken epey bir yük tabii. Güneş kremi bile aldım.
Kendimize de kar pantolanları, ceketleri ve eldivenleri aldık. O gün neşem yerindeydi, tam 15 sene önce satın aldığım hala sağlam olan kar pantolonuma girebildim diye 🙂
Restoran, kafe olur olmaz. Yiyecek kalır kalmaz (öğle saatlerini geçirince bazen kalmayabiliyor İsviçre’de) diye bir de meyveli, krakerli, kestaneli, sandviçli, sulu yemek çantası hazırladık.
Çanta çanta elimiz kolumuz omzumuz dolu arabaya tıkıştık. Yola koyulduk.
Tam teçhizatla gittik derken, bir de karlı dağlara baktım ki güneş gözlüğümü unutmuşum!
Flumserberg gezimiz ve çocuklara kayak dersi ile ilgili yazı burada…