Alaz, Beliz kadarken, 10 haftalıkken, biz havaalanına doğru trende ilerlerken pasaportu çantamızdaydı. Aylardan Eylül, gri bir Londra’dan güneşli İzmir’e doğru uçağa binmiştik.
Beliz ile 10 hafta dolmadan uzaklara seyahat ederiz diyordum. Ne de olsa tecrübeliydim, gezgin anneydim. Alaz kendini kurtarmış, yolculuklarda melek çocuk ödülü almıştı! İkisiyle tek başıma yola koyulabilirdim.
Postadan gelecek güzel haber bekliyoruz… |
Beliz ile hala yola çıkamama nedenimiz, İsviçre! Doğum belgesini ver-me-mek için bizi süründürdükleri kanaatindeyim. 2. ayını doldurmasına rağmen hala elimizde onun bizim bebeğimiz olduğuna dair kayıtlı bir belge yok. İsviçre’de bürokrasi ne zormuş!
Annenin ve babanın doğum belgesini istiyor. Nüfus cüzdanı yetmiyor. Haydi gittik 30 küsür sene önceki doğum belgelerimizi çıkarttık. Bir de herkes kendininkini alabiliyor, ikimizin de gitmesi gerektiğinden ve emzirdiğim için Beliz de ilk kez tramvaya T.C. Zürih Konsolosluğu’na gitmek için bindi. Sonra evlenme formu istediler. Uluslararası evlilik cüzdanı yetmiyor. Onu da yolladık; ama sevgili konsolosluğumuz bizi bir belge için 3 saat bekletmesini bilirken, formu eksik doldurmasını da biliyormuş. Üzerinde tarih olmadığı için belgeler eve geri geldi. O sırada araya Noel tatili girdi mi?!
Tekrar konsolosluğa gitmek, doğru düzgün bir iş beceremiyorsunuz demek gene bize düştü. Evlilik dışı çocuk sahibi olsak işimiz bitmişti halbuki…
Sonuçta tüm belgeleri eksiksiz, doğru şekilde yolladık. Arkasından İsviçre makamı bize mektup attı; biz bu dosyayı hazırladık, bakın bakalım doğru mu, doğruysa imza atıp bize gönderin diye. Sağlamasını da yapmış olduk! Bekliyoruz…
Kızımızın henüz doğum belgesi olmadığından ne nüfus cüzdanı ne de pasaportu var yani. O yüzden hayalini kurduğum iki çocuklu seyahat planlarım İsviçre’nin bürokrasisine takıldı, gerçekleşemiyor.
Resim: https://www.flickr.com/photos/28481088@N00/