Resimde görüldüğü üzere, istasyonlarda sigara içmek, ne yazık ki serbest! |
İstasyonun giriş katı, küçüklü büyüklü dükkanlar ve büfeler ile panayır yerine dönmüştü. Hem tam anlamıyla açıkhava olmadığından soğuk değildi, hem de kapalı alan olmadığından bunaltmıyordu.
Parıl parıl bir çam ağacı |
İçeride ilgiyi en çok çeken ışıl ışıl parlayan çam ağacıydı. Swarovski sponsorluğunda hazırlanan ağacın etrafında çeşitli mücevherler sergileniyordu. Bazısı dizide, bazısı filmde, bazısı ünlü şovlarda kullanılmış takılar da ağaç kadar ilgi çekiyordu.
1970’lerde kullanılmış bir takı |
Emmental peynir evi |
Markette çocuklar da unutulmamış elbette. Küçük bir atlıkarınca da vardı ve Alaz’ın olduğu gibi diğer çocukların da binmek istedikleri. Biz sıcak şarapları yudumlarken Alaz da birkaç tur attı. Beliz ise slingde sessizce uyuyordu.
Sosis ve peynir çeşitleri |
Büfelerde satılan yiyecekler ilgi çekici olduğu kadar iştah da açıyordu. Özenle dizilmiş peynirler, salamlar ve sosisler gibi…
İspanya gezimizde gönlümüzü çalan churros-lar. Madrid’te çikolataya bandırıp yemiştik, burada üzerine ekilen tarçınlı şekerle idare ettik.
İstasyon içerisindeki market çok büyük değildi. Zaten Beliz sebebiyle bizim de saatlerce dolanacak halimiz yoktu. Minik kızımız uyanmadan eve dönüşe geçtik. Zürih gezilerini maksimum 3 saat ile sınırlamak hepimiz için en elverişli olandı. Şimdilik…
Kedinin ciğere baktığı gibi churros-lara bakan Alaz 🙂