Ganymed Anıtı

Kendini Zürih’i sokak sokak öğrenmeye adamış biri, Amerika’lı Dana, bize ufak bir şehir turu yaptırdı. Hatta okumaya devam etmeden önce, linkteki İsviçre hakkında yazımı okumanızı öneririm. İlk olarak Bürkliplatz‘da göl kıyısına geçip etrafımızda ne var ne yok bakındık. Zürih’e turist olarak geldiyseniz, geziye bu noktadan başlayabilirsiniz.

Ganymed anıtı; Yunan mitolojisinin aksine, kartal şekline bürünmüş Zeus’un, oğlunu Olimpos Dağı’na götürmesini temsil ediyormuş. Geçenlerde Alaz ile göl kıyısında gezerken büyük çanak şeklinde bir su toplama yeri gördük. Ne olduğunu anlatırken, orta yaşın çok üzerinde, hatta yaşlıca bir kadın bisikletiyle gelip kıyıdaki banka oturdu. Çantasından bir kutu bira, bir de kitap çıkarıp, okurken bir yandan da birasını yudumladı. Nasıl şaşırdım tahmin edemezsiniz… Anneannem yaşında bir kadın ve vay be dediğim anlardan biriydi işte Zürih’te…

Neyse, gelelim gezimize. Oktoberfest‘i bilmeyen yoktur. Almanya’ya komşu olunca, Zürih’te de Oktoberfest kutlandığını öğrendim. Limmat Nehri üzerindeki Bauschanzli adası, kutlamaların yapıldığı noktalardan biri. Yazın da beer garden yani bira bahçesi olarak kullanılıyor. Oktoberfest zamanı giriş ücretli; ama diğer zamanlar ücretsiz…

Quaibrücke‘den geçip Bellevue‘ye vardık. Sahil, her zamanki gibi kalabalıktı. Opera Binası’nı, binanın altına otopark yapılırken çıkan Romalılar’dan kalma eserleri, Sechselautenplatz‘ın Avrupa’nın en büyük meydanlarından biri olduğunu, burada yazı karşılamak için baharda festival ve kutlamalar yapılırken, Noel zamanı buz pateni sahası ve çam ağacı ile süslendiğini öğrendik. Böögg isimli sahte kardan adam Nisan ayında meydanda yakılıyor ve onun yaydığı ateşe göre yaz mevsiminin nasıl geçeceği tahmin ediliyormuş.

Sonra Globus‘un posh bir market zinciri olduğunu, Corso Movie Theatre’da Eylül ayında Zürih Film Festivali yapıldığını, akşamları bu caddede ünlü oyuncularla karşılaşabileceğimizi anlattı. Geçen akşam oradan geçerken yeşil halıda (kırmızı değil) ünlü biriyle röportaj yapılıyordu mesela.

Zürih’te posh mekanda yemek isterseniz…

Ramistrasse köşesindeki Kronenhalle; müzisyen, yazar, aktör ve artistlerin buluşma noktası bir restoran. Yemek yerken bir yandan da Picasso, Chagall ve Miro gibi dahilerin orijinal eserlerini de görebilirsiniz. En ucuz ana yemeğin 50 Frank olduğunu; ama barında kokteyl içmenin kesemize zararı dokunmayacağını öğrendik. Sevgili kocama duyurulur, hani olur da özel bir yemek ayarlamak isterse!

Çocuk kitapçısı

Ardından benim Zürih’te en sevdiğim sokaklardan biri olan Oberdorfstrasse‘de yürüdük. Sağlı sollu ufak dükkanlara bakınarak elbette. Alaz ile gezerken yukarıdaki çocuk kitapçısına uğradık. Almanca’nın yanısıra İngilizce kitaplar da var.

Grossmünster kapısı, içeride fotoğraf çekmek yasak!

Yolun sonu az bir süre sonra Grossmünster‘e çıkıyor. Bahçesinde harika bir köşe var, karşıdaki Fraumünster’ü, Zürih Gölü’nü ve Limmat’ı aynı anda izleyebileceğiniz. Bahnhofstrasse yani Limmat’ın diğer tarafına göre bana daha sıcak gelen bu caddenin ilerleyen kısmı Münstergasse ve Cuma akşamları yemek yemek için cadde üzerinde yer bulmak oldukça güç. Sağlı sollu restoranlar ve kafeler, küçük hediyelik eşya dükkanları ile Zürih’in en renkli sokaklarından biri. Ara ara gözünüze pavyon reklamı ve çıplak kadın resimleri çarpabilir, dikkat! Bu bölgede belirlenen bazı yerlerde hala yasal olarak sokaklarda çalışan hayat kadınları mevcut. Tabii gündüz saatlerinde değil! Ben hiç görmedim en azından…

Niederdorf bölgesindeki en ünlü kahve içme yeri Schwarzenbach, 100 yıldan fazla geçmişe sahip. Kafesinde oturup çay ve kahve içebilir, bitişikteki dükkandan çay – kahve yanında baharat, kuru meyve ve makarna satın alabilirsiniz. Çocuklu turistler için önerim; atıştırmalık kurutulmuş meyve çantanızda her daim bulunsun. Ananas kurusunun tadına bakmanızı tavsiye ederim…

Caffe crema ve babycino (kahvesiz köpürtülmüş süt)
Schwarzenbach’ın tam karşısındaysa Barok dizaynıyla 100 yıllık başka bir marka, Schober var. Buranın ev yapımı kekleri, çikolataları yanında sıcak çikolatası meşhur. Yani oturmadan önce karar verin, Schober’de sıcak çikolata mı Schwarzenbach’te kahve/çay mı içersiniz? Terası da bulunan kafenin duvarları, koltukları, piyanosu ve tavanı görülmeye değer. Sıcak çikolata içmeyecekseniz bile içeriye bir gözatın, hatta kocaman bezelerinden (yumurta akıyla yapılan tatlı) satın alın. Önceden birkaç kez Schober’de oturmuşluğumuz vardı; ama Dana anlatınca daha bir hoşuma gitti. Ziyarete gelen misafirleri götürmek için ideal yerlerden biri…

Schober’de bir akşam sıcak çikolata keyfi
Buraya dek sıkılmadan okuduğunuz için teşekkürler. Devam edelim mi?
Schober yanındaki dar sokaktan yukarıya çıktık. Napfgasse üzerindeki Schnapsboutique, hediyelik eşya veya eve götürmelik içki almak için çok güzel bir yer. Schnaps, Almanya’ya özgü sert, alkollü bir içecek, nane veya meyve aromalı bir çeşit likör ve aynı zamanda Hollanda cini (gin) olarak da geçiyor. İsviçre Duty Free mağazalarından alışveriş yapmanın pek akıllıca olmadığını duydum, o nedenle havaalanına alışveriş bırakmayın.
Niedordorf’a en yakın çocuk parkı
Bu dar sokaklar ufak, çeşmelerin olduğu meydanlara açılıyor. Küçük-büyük farklı dükkanlar bulunuyor. Spiegelgasse‘den devam edince, az ilerde ufak bir çocuk parkı var. Alaz’la gittiğimiz gün biraz burada vakit geçirmesini, enerjisini atmasını sağladık. Çocuk parkı yanından devam edince gene ufak bir meydan, birçok kafe ve restoran, elbette çeşme bulunan başka bir yere çıktık; Neumarkt. Bu bölgede, beer garden denilen bira bahçelerine, yazın ve baharda güzel havalarda, oturabilirsiniz.
Beer garden
Neumarkt 17 numarayı görmeden dönmeyin. Tabii eğer mobilya, tasarım, dekorasyon türü meraklarınız varsa… Dana ile gezerken vaktimiz yoktu; ama eşim ve Alaz ile gittiğimiz günden resimler bulacaksınız aşağıda. Bu mağaza, bir mobilya tasarım harikası. Gerek binası, gerek mobilyalar ve gerek iç dekorasyonu ile dehlizleri, tünelleri, ufak göleti, merdivenleri olan muhteşem bir yer. 
Neumarkt 17, girişi
Evde yerleri böyle yapsak süpürgeye gerek kalmaz!
Ben dinlenirken…
Alaz’ın suya ulaşma çabası
Odadan odaya böyle daracık yerlerden geçmek durumundasınız
Havuzlu yatak odası
Bildiğimiz borudan 1000 Frank’lık lamba!
Bebek arabası ile gezmeniz imkansız baştan uyarayım. Elleme deyince elleyen bir çocuğunuz varsa da kırılmaya müsait eşyalar bulunduğundan ya bir lambaya 1000 Frank ödemeyi kabul edin, ya da çocuklarınızı dışarıda birine emanet edin, öyle gezin. Tabii baştan sona dolaşmanız yarım saati bulabilir, yetişeceğiniz bir uçağınız da olmasın!
Aradaki dar sokaklardan geçip Zahringerplatz‘a çıktık. İsterseniz cadde sonundaki parklara da uğrayabilirsiniz. Az yokuş sonrası Zürih Üniversitesi.
Spitelgasse köşesinde hoş bir kafe var başkalarıyla masa paylaşıp muhabbet edebileceğiniz. Bizim oradaki akşamdan bir anımız da bu linkte.
Kapkek seven biriyseniz, aynı sokaktaki Cupcake Affair isimli ufak yer, Zürih’te Amerikalılar tarafından beğenilen bir kapkekçi, bilginize…
Dana ile gezimizi, Uraniastrasse’den geçip, köşedeki hediyelik eşya dükkanı Schweizer Heimatwerk hakkında bilgilenip Lindenhof‘ta bitirdik. Schweizer Heimatwerk, yüksek kalitede İsviçre yapımı el ürünleri sattığından oldukça pahalı bir mağaza olduğunu belirteyim.
Yazıyı daha fazla uzatmadan burada sonlandırıyorum. Sabrınız için çok teşekkürler! Alaz ve babasıyla olan gezimiz; Niederdorfstrasse’nin devamı, Polybahn füniküleri ve Zürih Üniversitesi bu sayfada…
İlk resim: https://www.flickr.com/photos/zurichtourism/
diğerleri GezginAnne…
Yazar

2 Yorum Var

    • Evet Didem, biz de yıllar önce turist olarak gezi yaptığımızda gittiğimiz restoranlardan biriydi. Hatırlattığın için teşekkürler…
      Turistseniz et yemekleri için özellikle oraya gitmenizi Didem gibi ben de öneririm. Paradeplatz'da…

Yorum Yaz

Pin It
Bu sitedeki tüm içerikler Digital Millennium Copyright Act ve 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserlerini Koruma Kanunu'na istinaden koruma altındadır. Buradaki hiçbir içerik (Yazı, Fotoğraf, Video vb.) site KULLANIM ŞARTLARI'nda da belirtildiği üzere izinsiz olarak kopyalanamaz, alıntı yapılamaz, başka yerde yayınlanamaz

© 2019 Tasarım Blogger Tasarım.