Yaşasın! Bir gezgin anne daha oldu! Kendisinden gelen e-postayı izniyle burada paylaşıyorum…
Merhaba,
8 aylık bir kız bebeği olan taptaze bir anneyim. 9 aydır tam zamanlı annelik yapıyorum. Doğum öncesinde ve yaklaşık bir ay sonra kaldığım yerden devam etmek üzere yurt dışı seyahat yapma imkanının oldukça fazla olduğu bir işte çalışıyor(d)um. Eşim de aynı kurumda ve aynı pozisyonda çalışıyor.
İş seyahatlerini farklı yerleri gezip görmek açısından fırsatlara çevirmeye çalıyoruz, birimizin görevli olduğu yere diğerimiz izin alıp birlikte gidiyoruz. Böylece pek çok yeri gezip görme fırsatımız oldu. Tabii gezme tozma meraklısı biz, sadece iş seyahatleriyle yetinmedik; bu kez Türkiye’de tatil yapalım dediğimiz zamanlarda da bir kaç günlük beş yıldızlı otel parası vereceğimize görmediğimiz farklı bir ülkeye gidelim dedik hep. Daha da gezip göreceğimiz çok yer vardı aslında 3 kişi olmadan önce. Kızımız planlı değil sürpriz bir bebek!
Bizimle gezebilmek için erken geldiğini düşünüyoruz 🙂 Zira daha anne karnında ben uçağa binemeyecek duruma gelene kadar 5 farklı ülke (Gürcistan, Polonya, Malezya, G.Kore ve Katar) gördü. Annem adını Ekvator koyun diyordu, doktorum Okyanus… Şu an 8 aylık, henüz yurt dışına çıkmadık; ama yurt içinde Aydın ve Çanakkale’ye gittik. Ekim sonunda da nihayet ilk yurt dışı seyahatimizi gerçekleştireceğiz. Eşimin 3 aylığına görevde olacağı Brüksel’e gideceğiz. Brüksel öncesinde de Aydın’a babaanne ziyareti ve Antalya’ya deniz kum güneş tatili şeklinde bir planımız var.
Anlaşılacağı üzere biz de gezmeyi çok, ama çok seviyoruz. Tabii kabin tipi valizle 2 tişört bir şortla yapılan seyahatler artık geçmişte kaldı biliyoruz. Başlarda itiraf etmeliyim eşim de ben de biraz ürktük, “Nasıl olacak şimdi, bebek hayatımızın tam orta göbeğine oturdu, artık eve kapanma vakti mi geldi ya da ne kadar süre eve kapanmalıyız?” gibi pek çok can sıkıcı soru ve düşünce uçuştu kafamızda. En sonunda seyahatlere kızımızla devam etmeye karar verdik.
Ben de internet üzerinden hem gezgin hem anne nasıl olunur diye araştırmaya başlayınca sizin bloğunuzla karşılaştım. Bir kaç gündür başka bir şey okumuyorum diyebilirim. Kendimi bildim bileli şöyle bir yaklaşımım var hayata karşı: Etraftaki insanların ya da başka bir deyişle genel toplumsal yargının bir konu hakkında “Zor, yapılamaz” gibi bir kanaati olabilir. Ancak o zor ve yapılamaz denilen şey, eğer dünya üzerinde bir kişi tarafından bile mümkün ve kolay hale getirilmişse demek ki bu benim için de mümkün ve kolay olabilir…
Sahip olduğum pek çok şeyi bu inancın bana getirdiği azim sayesinde elde ettim diyebilirim. Bunu neden anlattım? Çünkü o bahsi geçen toplumsal yargı çocuğun varsa hele de bebekse evden çıkılmaz diyor. Oysa, örneğin siz, bu zor denen şeyi başarıyorsunuz üstelik belli ki oldukça da keyif alıyorsunuz. Demek ki ben de bir gezginanne olabilirimmmm!!! vermiş olduğunuz cesaretten ötürü çok da teşekkür ederim.
Seyahatlerimi yazacağım. Benim gibi bir kişi daha cesaretlense kardır…
Sevgiler,
Özge.
1 Yorum Var
Teşekkürler. http://www.marmarisburda.com