İsviçre’de trenler saat gibi işler, derler. Saatinizi trenin geliş vaktine göre ayarlayabilirsiniz yani. Biz de arkadaşlarımız ziyarete geldiğinde Lugano’ya gitmek için treni kullandık. Hem çocuklar bayılıyor trenlere, hem de arabada olduğu gibi aklın-gözün yani dikkatin yolda olmadığından etrafı da görebiliyorsun, çocuklarla da ilgilenebiliyorsun.
Bize İsviçre için önerilen; uzak mesafeleri trenle gidin. Vardığınız istasyondan Mobility veya araç kiralamayı seçin oluyor hep.

Zürih HB (ana tren istasyonu)

Saatten de anlaşılacağı üzere ancak 11 trenine yetişebildik çocuklarla. Zürih Hauptbahnhof (HB) ve Lugano arası tek trenle yaklaşık 2-2.5 saat yolculuk gerektiriyor. Biz de bu saati seçtik; çünkü çocuklar öğle uykusunu trende uyuyabilirdi.

6 yaş altı çocuklar İsviçre’de yanlarında yetişkin olduğu sürece ücretsiz seyahat ediyor. 6-16 yaş arası yanlarında bileti bulunan anne-baba ile yıllık 30 CHF’ye Junior Travel Card alabiliyor. Aynı olay büyükanne ve büyükbaba ile seyahat için de geçerli. Çocuklara tren bileti almak ile ilgili daha fazla bilgi için SBB sayfasına buyrun.

Tren geldiğinde farkettik ki, en az bir vagon çocuklu aileler için ayrılmıştı. Hani şu uçaklarda yapalım – yapmayalım diye tartışılan olay…

Hem iyi hem kötü bana kalırsa. Eğer yolculukta kolayca uyuyabilen, sorun çıkarmayan çocuğunuz varsa (Alaz gibi), tercih etmeyebilirsiniz; ama uyumayan, bağıran, koşturan ve yerinde durmayan çocuklu aileler için harika bir fırsat bu vagonlar. Çocuğunuz başkalarına zarar vermediği sürece şikayet duymazsınız 🙂

Alaz, tahmin ettiğim gibi biraz arkadaşı Ada ile oynayınca, baba kucağında masal dinleyince, biraz da camdan dışarı bakınınca tam anne kucağında dalmaya uygun kıvama geldi, uyudu. Vagonda yer problemi olmadığından onu resimdeki gibi yatırabildik ve biz kahve içebildik.

Öte yandan 2 yaşındaki Ada için herşey çok daha ilginçti. Uyumak istemedi, onun yerine vagonda gezindi. Varış noktamıza yaklaşırken yorulmuştu, Alaz gibi yatsa da uykuya dalamadı.

Bellinzona İstasyonu
Bellinzona da gitmemiz için önerilen bir kasabaydı. Kaleleriyle ünlü, ki biri azıcık görünüyor üst resimde. Yolculuk çok keyifliydi. Bir sağımızda, bir solumuzda beliren göller, yanımızdan akan nehirler, şelaleler, uçsuz-bucaksız çimenler, otlayan koyunlar, inekler ve atlar, tüneller, doruğu görünmeyen dağlar, beklenmedik anda ortaya çıkan kasabalar İsviçre’nin ne muhteşem bir doğası olduğunu sık sık hatırlatıyordu bize.
Lugano
Lugano tren istasyonuna varırken Alaz uyandı. İstasyondan çıkınca gördüğümüz manzara buydu. Oteli, istasyona yakın seçtiğimizden 5 dakika yürüme mesafesindeydik. Hava sıcaklığı ve kokusu oldukça farklıydı Zürih’e göre. Bir Akdeniz kasabasına gelmişiz hissi uyandı hepimizde deniz olmasa da!
Tren yolcuğu; bavul, puset koyma alanları, geniş koltukları ile oldukça kolay ve rahat geçti. Tuvaletler de temiz ve geniş uçakla kıyaslanırsa, bebek için bez değiştirme üniteleri de var. Trende ayrı bir vagonda restoran ve kafe de bulunuyordu. Ben yeşil çayı beğendim; ama kahve tiryakileri kahveyi beğenmedi. Trende yemek olup olmadığını bilmediğimizden Zürih HB’dan yanımıza sandviç ve çocuklar için atıştırmalık yiyecekler almıştık. Kahve de alınabilirmiş yani…
Ve Lugano’daki haftasonumuz, orada neler yapılır burada
Yazar

Yorum Yaz

Pin It
Bu sitedeki tüm içerikler Digital Millennium Copyright Act ve 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserlerini Koruma Kanunu'na istinaden koruma altındadır. Buradaki hiçbir içerik (Yazı, Fotoğraf, Video vb.) site KULLANIM ŞARTLARI'nda da belirtildiği üzere izinsiz olarak kopyalanamaz, alıntı yapılamaz, başka yerde yayınlanamaz

© 2019 Tasarım Blogger Tasarım.