İsviçre'de Oturma İzni Şartı - Almanca Testi

Geçen hafta İsviçre’de oturma izni -C permit- almak için bizden istenen Almanca testine girdik eşimle.

İkimiz de 4-5 senedir iyi kötü Almanca ile haşır neşiriz. Hatta ben bu kez abartıp son 6 aydır haftada 3 kez Almanca kursuna gitmeye başladım. Kurs seviyem B1; ama test seviyem A2 🙂 Şu sınav stresi beni geriyor, onu hatırladım…

Almanca bilgisi için resmi bir sınav sonucu gerekiyor. Telc ya da Goethe belgesi isteniyor. Herkes ‘Telc’ alın deyince, biz de ona girdik. Daha kolay diyorlar; ama bana kalırsa ‘Hören-Dinleme’ kısmı Goethe’de daha kolaydı.

Almanca A2 testi için 170-180 CHF (test yerine göre) ödedik. Online başvuru yaptık; genelde bazı dil okulları bunu kendi bünyelerinde yapıyor; ama AOZ kendi bünyesinde de Telc sınavı yapan yerlerden. Tarihleri değişik; biz Alpha-Sprechwelt’te girdik; nedeni tarihinin bize uygun olmasıydı. İsviçre’deki diğer Telc test merkezlerini burada görebilirsiniz.

Sınava pek hazırlanamadık; öncesinde epey yoğunduk bazı sebeplerden dolayı. Son hafta çabaladım ben açıkçası. Çalıştığım kaynakları yazı sonunda görebilirsiniz. Şimdi gelelim özete…

Almanca Test Günü

Test merkezinden gelen mektupta, 13:00 – 18:00 saatleri arasında sınavın olacağı yazılıydı. Fakat o kadar sürmedi… Pasaport-kimlik kontrolü ardından bizi toplu bir odaya aldılar ve ilk olarak ‘Hören’ dinleme, ardından ‘Lesen’ – okuma ve okuduğunu anlama ve son olarak da ‘Schreiben’ yazma kısmına geçtik. Toplamda 1 saat 20 dakika süre verildi. Çok dememe rağmen nerdeyse zar zor bitirebildim. Yazma kısmı biraz uzun sürdü bende…

Ardından 20 dakika ara oldu ve sonra ikişer kişi olarak ‘Sprechen’ konuşma bölümü başladı. Eşimle ben beraber gideriz diye düşünmüştüm; ama ne yazık ki bizi ayırmışlar. Bu kısım da 3 bölümden oluştu. Örnek verirsem; önce kendimizi kısaca tanıttık. Ardından bir konu ‘Beruf’ idi bizde, birbirimize 3’er soru sorup (wo, wann, wenn, was, gibi) yanıtladık bu soruları. En sonunda da bir buluşma için sözleşmemiz istendi. Bir aktivite yaratıp ortak zaman belirlemeye çalıştık. Fena değildi, süper de değildi. Yaptık bir şeyler… Bu kısım da yaklaşık 10 – 15 dakika sürüyor konuşma kapasitenize bağlı olarak. Bol bol konuşmak iyi tabii.

Sonra da evlere dağıldık.

İpuçları

Hören konusunda şans diyebilirim. Bildiğiniz kelime gelirse, iyi duyarsanız, anlık bir durum çünkü kişiye bağlı. Bol bol radyo dinleyin…

Lesen, okuma – okuduğunu anlama içeriyor. Kelime bilgisi şart tabii; ama benim şansıma konu hamile bir kadındı ve bildiğim yerden çıktığı için sorular, şanslıydım. Telekominikasyon da çıkabilirdi…

Schreiben, genelde bir davetiyeye cevap verin diyordu örnek sorular. Bizde ise siz öğretmeni davet edin şeklinde, ters köşeydi. O yüzden mektubun, giriş ve sonuç kısımlarına önem vererek ve bizden istenen noktalara bağlı kalarak 40 kelimelik bir metin yazmak gerekiyor. Bir de formdaki boşlukları doldurduk; ama o kısım epey kolaydı.