Oğlumuz aramıza katılmadan önce epey gezerdik. Hatta senede bir çok uzaklara giderdik. Avustralya, Dubai, Küba gibi… Gerçi Alaz da 2 yaşına dek üç kez Kuzey Amerika kıtasına gitti; ama aşı gerektiren, sağlık ve güvenlik açısından bazı tehlikeleri olan ülkelerden genelde kaçındım.
Çocuklarla gezmenin tadı ayrı, tabii ne hoş ne boş onu bilirsek…
Çocuktan önceki ben tatildeyken |
Neler Demode?
Plajda uzanıp şekerleme yapmak. Gözlerimiz 30 saniye bile çocuklardan ayrılırsa denize mi girer, kum mu yer bilemem…
Herşey dahil otellerde öğleden önce alkol almaya başlamak. Tabii yanınızda güvenebileceğiniz biri varsa, eş gibi, neden olmasın?
Kitap okumak. Resimli çocuk kitaplarını kastetmiyorum…
Gece deliksiz uyumak. Ya perdeler ışık geçirir sabah erkenden çocuklar kalkar, ya gecenin bir yarısı müzik gürültüsü gelir bebeği uyandırır ya da ekstra yatağı yatağı beğenmeyen ufaklık sizinle uyumak ister ve tüm gece bir o yana bir bu yana tekmeler savurur.
Gezip-görmek. Havuz, deniz veya dev oyun parkları hatta dondurmacılar varken etrafta kim günü tarihi anıtlar ve heykeller arasında geçirmek ister?
Bir gece önceden bavul hazırlamak. Saatleri değil günleri alır çocuklu bavul. Kaç kez liste yapsanız da mutlaka unutulan birşey çıkar.
Spa – kaplıcada rahatlamak. Diğer yarınız ‘Çocuklarla ben ilgilenirim hayatım sen git biraz masaj, biraz bakım yaptır‘ derse ne ala!
Aktif ve/veya tehlikeli spor türleriyle uğraşmak. Çift olarak kayak mı yapardınız, siz kayarken kim çocuklara bakacak? Ya da el ele tutuşup tüplü dalış mı yapardınız, botta çocuklara kim göz kulak olacak? İtiraf edeyim bu yaz sevgili eşim Bodrum’da rüzgar sörfü yaparken ben evde öğle uykusunda veya plajda Alaz’laydım. (Tabii içimdeki ufak bebiş olmasa durum değişirdi)
Değişik lezzetleri tatmak. Tatile gidip de hergün evdeki makarna-köfteden yemek hiç cazip değil. Ahtapot yemek istediğiniz bir akşam da süt ve ekmekle idare etsinler canım!
Artık tatillerimiz böyle |
Neler Moda?
Gün doğumunu izlemek. Hem de her sabah. İçlerinde kurulu bir saat var sanki değil mi?
Diyet yapmak. Tüm gün eğlenmekten, oynamaktan uykusuz kalmış çocuklarla akşam yemeğine güzel bir restorana gidersin, yemek gelene dek zaman geçer ve çocuklar yemek yemiyceeem diye söylenmeye başlar, mızmızlanmaya döner, zamanla sesleri artarken ne yediğinizi anlamazsınız bile. Hatta yemek bitmeden restorandan ayrılmak durumunda kalırsınız. Neyse tatilde kilo alma derdi olmayacak işte 🙂
Geceleri otel odasında geçirmek. Giyinip süslenip barlara gitmek yerine, karanlıkta otel balkonunda eşinizle sessiz sessiz içmek. Romantik işte… Hem uykunuz gelince birkaç adımda yataktasınız…
Öğle uykuları. Bayılırım. Güneş tam tepede, doktorlar uyarıyor gölgede kalın diye ve işte o an siesta zamanı herkese.
Taze gözlerle bakmak, baktığını görmek. Çocuksuzken geçtiğiniz yerlerde daha önce farketmediğiniz detayları görmek. ‘Anne bu ne? Neden böyle olmuş? Kim yapmış?’ Nasıl da beyin çalıştırıyor değil mi?
Nereleri gördük/göremedik baskısı yok! Çocuksuz seyahatlerimizde şunu da görelim, bunu da yapalım diye oradan oraya koştururduk. Çocuk olunca, bir rahatlama geliyor. Aman olsa da olur olmasa da…
Eşyaları taşımak yerine pusette itmek. Su şişeleri, havlular falan epey bir ağırlıktı omuzlarımızda. Şimdi bebek arabasının altına atıyoruz, oh ne ala! Bir diğer avantaj da çocuğun kaybolma ihtimali pusette oturunca sıfıra iniyor.
Kumdan kaleler. Kim kumdan kale yapmayı sevmez? Nasıl yapıldığını unutmuşum; bu yaz uzman oldum.
Dondurma yemek. İtiraf edeyim bazen benim canım çekiyor, Alaz’ın üzerine atıyorum.
Arkadaş bulmak. Eskiden tatillerde kimse kimseyi rahatsız etmeyeyim diye gözgöze gelmek istemez, uzaktan süzmekle yetinirdi birbirini; ama çocuk oldu mu buzlar erir. Herkes çocuğa laf atar, gülümser. Onlar da çocukluysa tamam artık! Bodrum Kipa’da Ercan Saatçi’yi gördük, baktık o da süt ve tuvalet kağıdı alıyor, başladık muhabbete.
Anı yaşamak. Çocukların gözlerinden yaşanılan anları tartmak. Onu, adımlarını korkakça denize sokarken izlemek ve bu deneyimlerle nasıl bir büyük adam olacağını düşünmek. Canım ya…
Biraz çaba gösterirsek çocuklarla tatil aslında eğlenceli birşey. Nasıl mı? O da bu yazıda…
4 Yorum Var
Tarihi yer görmek ve spor kısmına katılmıyorum:))))
Tarihi yerleri gezdiriyorum bazen zor olsada geziyoruz ..Kaydıraklı havuz içerikli yerlere zaten götürmüyorum çocukları o tarz tatil köyleri yok bizim planlarımızda hiç…
Ege 6 7 yaşlarında iken dalış tatiline götürdük Ege yi Sharma dalışta iken biz dalmayanlar ile yukarıda teknede oturup bizim çıkmamızı bekledi ..
8 yaşlarında iken bu arada Denizde 4,5 yaşlarında idi tek gün dalışa gittiğimizde biz dalış yaparken onlar yukarıda teknedeki abilerle Şnorkel ile yukarıdan bizim bubbları yakalıyorlardı..
Ege yide kısa bir dalış yaptırdık ahtapot ile 1 2 metrede anıttık nasıl olacağı ile ilgili..
Ki 2 3 yaşlardan itibaren bizimkiler bizimle şnorkel yaparlar denizde uzun süre..
Ege 6 aylıkken mavi yolculuk yaptım dalışlı emzirdiğim için dalmadım ki o zamanlar detaylı araştırmalar yoktu dalış sırasında emzirmek ile ilgili şimdilerde onun da yapılabilecaği yazılar okudum..
Ege 11 yaşta baba ile motosiklet gezilerinede çıktı…
Böyle yani:))))Demode değil çocuk ile bunlar
Sağol Esra yorumun için.
Umarım bizim çocuklar da seninkiler gibi olur büyüdüklerinde. Henüz 3 yaşında; ama denize sokmakta zorlanıyoruz, korkuyor çok büyük diye sanıyorum. Havuz da havuz diye havuzdan çıkmıyor çünkü.
Emzirirken dalış yapılabildiğini bilmiyordum. Belki seneye ayarlarız biz de bir dalış tatili 🙂
Sevgiler! Deniz
Yorum için yine yazıya gelip bakmam gerekti kusura bakma geç cevap için..
Tabii olur nedne olmsın Ege de iken okuduklarımda özellikle denizde yüzmelerde karşı tarafta birşey görünmeyen uçsuz bucaksız denizlerde çocuklar korkabilir diye okumuştum Biz o dönemde Asos sokakağzında denize sokuyorudk Ege yi denizin karşı kıyısında ada olduğundan dolayı deniz uçsuz bucaksız görünmüyordu…
O dönemlerde birde havuzla hiç tanıştırmadığımdan belkide denizi daha çok sevdi geçen yıla kadar havuza sokamıyordum bende oğlumu (Ki havuz var her an girebilir o evde oturmayı tercih ediyordu)
Ama 1,5 yaşlarında özellikle dalga sırasında sokamıyordum başta denize ben yalnız tatile gittiğimde..
Sonraki deniz maceralarında bizi sıra ile hep şnorkel yaparken gördü izledi baba şnorkel ile birde zıpkınla balığa giderken gördü… sonra sonra bizim şnorkelleri denemek istedi hep birazda koca kafaolduğundna hala hep büyükler için olan maske ve şnorkelle yüzmeye geçti bizimki:)
Paletlerede zamanla alıştı…
İnşallah tez zamanda yaparsınız Deniz'cim sevgiler
Teşekkürler Esra bu güzel ve faydalı yorumlar için. Bizim oğlan Londra'da mecbur havuzla tanıştı ve ona alıştı her hafta gidince. Neyse zamanla Zürih'te göle de alışır diye umuyorum 🙂
Sevgiler!