Karavanla Seyahat Etmek isimli yazıda, nasıl karavan ve kamp yeri seçeceğimizi öğrendikten sonra sıra kamp tatili yapmaya geldi. Karavanı kiraladık, kamp yerini ayarladık ve karavanımızla yola koyulduk. Almanya’dan İsviçre’ye karavanla yolculuk önerileri burada, karavanla kamp tatili nasıl oluyor, Esin anlatmaya devam ediyor.
Karavanla Kamp Yerİne Ulaşım
Karavanla yolda gitmek çok keyifliydi. Evimiz de, gerekli eşyalarımız da bizimle beraberdi. Önümüzde masa olduğu için son derece konforlu bir seyahat yaşadık çocukla da. Kemerleri sürekli takmak zorunda olsak da masada bir şeyler yedik, içtik ya da elişi ve boyama yaptık.
Yolculuk bitiminde kamp alanına vardık. Aracı uzun bir süre kıpırdamayacak şekilde bize gösterilen yere park ettik. Önce güneşliğini açtık, elektrik fişini bağladık, masa ve sandalyeleri de yerleştirdik. Ve macera dolu tatilimiz başlamıştı…
Kamp Hayatı
Kamp alanına vardığımızda görevli bizi karavanı park edebileceğiniz yere yerleştirdi. Etrafımızda çok fazla karavan olmaması iyi oldu. Bazı kamp alanlarında karavanlar çok bitişik olabiliyor. Elektrik ara kablosuyla karavana hemen elektrik bağladık. Su bağlantımız yoktu. Bu bağlantının olduğu park yerleri de mevcut. Biz atık su, yeni su doldurma ve tuvalet boşaltma işlemleri için karavanı hareket ettirmek durumunda kaldık.
Karavanların kendilerine ait tenteleri var, onu hemen açtık ancak yere sabitlemek için büyük çivi ve çekiç unutmuştuk. Komşu karavanlardan birisi bize hediye etti. Eğer bu çiviler olmazsa rüzgar anında güneşlik karavana çarpabiliyor ve bu da hasar yaratıyor. Bu tenteler için bir de sabitleyici halat benzeri bir ip var, o da alınırsa çok daha garanti olur. Tentenin altına çadır bağlayanlar da gördük. Tabii bu işin sınırı yok. Tenteyi açıp altına kapalı çadır veya fermuarlı yarı açık çadır da sabitlenebilir. Ancak bu çadırlar hem çiviyle sabitleniyor hem de pompayla şişiriliyor. Bir hayli emek gerektiren işler. Bir de sonrasında karavanı yerinden oynatmak mümkün olmuyor.
Karavanda günlük düzenimizi 3 gün içerisinde oturttuk. Her sabah ilk işimiz taze ekmek almak, yatakları toplamak ve kahvaltı hazırlamak oldu. Ardından bulaşık yıkadık ve karavanın yerlerini önce kuru sonra ıslak temizledik. Aksi halde karavanın içi çok fazla toz olabiliyor. Biz karavana ayakkabıyla girmedik hiç. Bu da evde olma hissi yarattı ve ortamı temiz tuttu.
Karavanda gerekirse sıcak (yaz da olsa gece serin oluyor) ve soğuk klima kullanabiliyorsunuz. Ama biz pek gerek duymadık. Bazı günler yağmur yağdı. Yağmurda mısır patlatıp film izledik bu da çok zevkliydi. Yağmur damlaları araca çarptığında epey gürültülü çıkarıyor ve bu yüzden yoğun yağmurlu gecelerde uyumak hayli zor, bilginize.
Bizim karavanın olduğu yer sosyal tesise yakındı. Bu yüzden yemekleri hazırlayıp pişirmek için bu tesisi kullandık. Bulaşıkları da bu tesiste yıkadık. Tuvalet ve banyo için de tesisi kullandık. Bunları mecbur kalmadıkça karavanda yapmadık. Çünkü karavanın suyunu temin etmek ve atık suyu temizlemek kolay değil ve kiralık olduğu için zarar gelmemesi de gerekiyor.
En korkulan iş; atık su…
Tuvalet bidonunu çıkartıp tuvalet boşaltma alanına götürdük, boşalttıktan sonra içini su ile çalkaladık. Karavana geri getirip taktık. Sonrasında tuvaletin içine özel bir kimyasal sıvı var onu döktük. Bu sıvı kötü kokuları engelliyor. Zaten tuvalet atık su bidonu için 2 tane kapak kapandığı için de koku olmuyor.
Atık su boşaltma alanında ise karavanın atık su düğmesine basıp suyu karavanın altındaki borudan direk mazgala boşaltıyorsunuz. Yeni suyu da hortumla karavana doldurmak mümkün. Bu işlemlerin hiçbiri zor değil, sık sık da yapılmıyor zaten.
Kamp alanında çocuklar çok çabuk arkadaşlık kuruyorlar ve burası benim evim diye birbirlerine karavanlarını tanıtıyorlar. Çimlere serilen piknik örtülerinde evcilik oynayıp doğanın tadını çıkarıyorlar. Birbirlerinin karavanlarına gidiyor ve çadırlarını da ziyaret ediyorlar. Eğer kamp alanı yakınında trekking, yüzme gibi su aktiviteleri – havuz ya da göl – de varsa ailecek çok keyifli zaman geçirmek mümkün.
Karavana ve kamp hayatına alışmamiz 2 günümüzü aldı. Sonrasında yeni rutinimiz oturdu. Karavan küçük bir ortam olduğu için kafamızı hep raflara çarptık, her akşam yatak yapıp kaldırmak ve iş düzeni kurmak da başlarda kolay olmadı.
Sonuçta kamp hayatı ilkel bir hayat ve doğa ile başbaşa zaman geçirmek için çok güzel bir fırsat. Kamplarda genellikle restoran, market ve çocuk oyun alanı da bulunur. Bence temiz ve çocuk dostu bir kamp alanı bulursanız karavanla gezmek hem macera hem de harika bir deneyim.
Bunları sakın unutmayın:
- Yere tente sabitleyici çivi,
- Masa ve sandalye takımı,
- Çamaşır teli, mandal, deterjan,
- Bulaşık ve çamaşır taşımak için sepet,
- İlk yardım seti ve malzemeleri; yara bandi, kremler vs.
- Ocak yakmak için gaz ve mangal,
- Çadır (çocuk için veya büyükler için),
- Her işe yarar bir İsviçre çakısı,
- Tuvalet kağıdı,
- Sabun,
- Çöp torbası.
Avrupa’da kamp BİLGİLERİ için kaynaklar:
https://www.adac.de/reise-freizeit/sport-reiseangebote/camping/
Avrupa’nın en iyi kamp tatili yapılacak yerleri:
https://www.camping.info/magazin/en/The-Campinginfo-Award-2019-The-110-Best-Campsites-in-Europe
Bizi karavanında ağırlayan ve bu yazıyı kendi fotoğraflarıyla renklendiren Esin’e çok teşekkür ederim…