İlk bebeğimiz Alaz için, ‘Bizim oğlumuz her şeyin en iyisine, en güzeline, en kalitelisine, en ilkine layık’ diyerek bir servet harcadık. İlk anne-baba, taze, tecrübesiz ve görmemiş!
Baktık ki etrafımızdaki İngiliz aileler, çocuklarına arkadaştan – komşudan eşya buluyorlar. Duyduk ve şaşırdık da! ‘Cık cık cık’ dedik karı – koca. Koca zaten benden pimpirikli o ara…
Bebek doğdu, herşey ‘Brand New’… Doğduğu günden beri içine etti tabii aldıklarımızın. Mothercare marka kakalı tulumlar, Mamas&Papas marka kusuklu battaniyeler… Sonra ek gıda lekeleri, tuvalet eğitiminde batan batana… Bilirsiniz işte!
İkincinin kız olacağını öğrensek de ‘yeni bebek’ alışverişi yapmadık. Abisine zaten en kaliteli, en güzel, en moda, en cici-bici olanları almıştık. İki ailenin de ilk erkek torunu olduğundan akrabalar da donattı epey. Artanları versem de atsam da Beliz’e yeteri kadar vardı. Tek sorun; biri yaz ortası, öbürü kış başı doğmuştu. Kışlık tulumlar, ayakkabılar haliyle olmadı.
Bu kez ikinci kez anne-baba oluyorduk ve bir bebenin bir şeyi ne kadar süre kullandığını çok iyi biliyorduk. En fazla 3 ay!
O yüzden de masraf yapmadık kar tulumları ve ayakkabılar dışında. Her şeyi ailede/etrafta kızı büyüyenler verdiler. Alaz’dan küçülenler vardı zaten, e hediye de geldi süslü püslü kız elbiseleri. İkinci el satın almaya da gocunmadık açıkçası, bulduğumuzu kaçırmadık… Örneğin bu aşağıdaki 2 kıştır giydiği ceket, Reima marka, çok iyi bir Finlandiya markası ve ikinci el satın aldım.
Ne yazık ki, her güzel şeyin sonu olduğu gibi güzelim ceketlerin de, tulumların da sonu geldi bebeler büyüyünce. Çoğu eşyalarını dağıttım; ama bazıları kıymetli, sakladım. Bir kısmı da gerçekten bana servete mal olduğundan satmaya karar verdim. Burada alıcı bulmak kolay, insanların ulaşması da kolay. O sebeple öncelikle Türkiye’de şansımı denemeye karar verdim. Çünkü yağmurluk gibi çoğu bebek eşyasını Türkiye’de bulmak hala zor. Bize geçen hafta misafir olan Hepşenler ailesi, burada görür görmez yağmur tulumu satın almışlar bebelerine örneğin. Açıkçası haberim olsaydı bizdekini verirdim; ama sonradan anlattılar.
Neyse, ben de Türkiye’de yaygın olarak satılmayan, kaliteli ve belli başlı bazı küçülen giysileri, kamp – kayak için gerekenleri ikinci el satmaya karar verdim. Türkiye’ye gelirken getirebilirim, gelen-giden olursa gönderebilirim. Bavul ticareti 🙂
Tek olumsuz yanı, satılan şey geri alınamaz. Çünkü İsviçre’den geliyor. O nedenle küçük gelme ihtimaline karşı bebeniz küçükken satın alın, diye önerebilirim. Zaten henüz pek çok ürün yok. Beliz büyüdükçe eklenecek…
Ürünlere buradan göz atabilirsiniz:
Gezgin Anne Dükkan: https://gezginanneshop.blogspot.com/
2 Yorum Var
Deniz'cim facebook kullanıyorsan ordaki marketplace'i de öneririm bak!
Evet biliyorum onu da. Bu sadece TR'de olmayan – bulunamayan şeyler için öncelik verdiğim ürünler. Nasıl hala TR'de yok orası da ayrı şaşırtıcı gerçi 🙂