Kanarya Adaları şuracıkta Avrupa’nın ucunda gibi görünse de, evden havaalanına, uçak yolculuğundan kalacağımız otele neredeyse tüm günümüzü aldı yolculuk. Tabii çocuk olunca bazı şeyleri de ağırdan aldık.
Gece vardığımızda Alaz uykulu, biz de yorgunduk. Çabucak yemek olayını halledip odamıza çıktık. Otelin Noel ve yılbaşı süsleri, ışıkları ve mumlar harika görünüyordu.
Sabahı da ayrı bir güzel; balkonumuz altında masmavi bir havuz ve palmiye ağaçları, karşımızda dağlar. Sabah kahvaltısı su kenarında, Alaz’a bez almaya gittiğimiz market beş dakika yürüme mesafesinde. Hava da güneşli, daha ne olsun. Hatta Alaz içeride uyurken aldım bilgisayarı çıktım balkona birkaç satır yazayım dedim; ama o da ne?
E Alaz da uyandığınına göre bize havuz yolu göründü. Gezgin Anne’yi gün gün takip etmeye devam edin!
—
İlk günü yol yorgunluğunu atlatıp yeni iklime ve çevreye uyum sağlamak açısından otel civarında ve Alaz’ın hızında geçirdik. Öğle uykusuna erken yatırdık yani uykusu gelince. Ardından havuza götürdük, kendi halinde oynadı, babasıyla yüzdüler. Animasyon ekibi 4 gibi Noel babanın otele geleceğini ve tüm çocuklara hediyeler vereceğini söyleyip havuzbaşındaki bebek ve çocukları toplamaya başladı. Özel bir sahne kurulmuştu. Önce bir sihirbaz çıkıp çocukları çeşitli numaralarla etkiledi. Alaz ancak 10 dakika sessiz kalıp konsantre olmuştu. Ardından Noel baba geldi ve çocuklar onun kucağına oturmak ve hediyelerini almak için sıraya girdiler aceleyle. Alaz da pek bir meraklıydı önce; fakat sıra bize gelip de Noel babayı görünce vazgeçti. Ayakları geri geri gitmeye başladı. Suratını bile buruşturdu ağlamak üzere. Neyse ki elf bayanlardan hediyesini alınca unuttu ve daldı oyuna.
Akşam yemeği öncesinde uyutmak için bebek arabasına koyup sahile yürüdük. Puerto de Mogan’ın küçük, kumlu bir plajı, geniş bir limanı vardı yatlar için. Sahil kasabasının yarısını turlayıp otele döndük hava serinleyince. Alaz’ın uyumaya niyeti yoktu. Akşam yemeğini de sağ selamet atlattık.
—
Alaz hava aydınlamadan 6’da uyanmaya devam ediyor. 7’ye dek bir şekilde yatakta kalmasını sağlıyoruz; çünkü 7’de bile hava henüz karanlık oluyor. Odamızın diğer yönündeki kayalıklar arasında trekking yaptık kahvaltı sonrası. Gerçi oraların 1000 sene önce mezarlık olduğunu öğrenmek pek hoş olmadı tabii. Babası kreşe götürdü ardından ben de havuz başında güneşlenip bloğumu yazıyorum. Aklınız kalmasın, hava yakıcı derecede sıcak değil, zaten birazdan Alaz da gelir!
—
Çarşamba günü yani dün, kahvaltı sonrası arabaya atlayıp Maspalomas’a gittik. Puerto Rico’ya dek kıyıdan manzaralı ve keskin virajlı yollardan geçip gittik. Alaz arabaya biner binmez uyudu diyebilirim. Gece çocuk diskosunda yarım saat takılınca sabah akşamdan kalma gibiydi 🙂 Playa de Ingles’e vardığımızda Sahra Çölü’nün bir uzantısı bizi bekliyordu. İlgili resim Gezgin Anne facebook sayfamda…
Rüzgarlı çölden kaçıp Amadores plajına sığındık. Hatta cesaretimizi toplayıp bir dalıp çıktık Atlas yani Atlantik Okyanusu’nun serin sularına. Turkuaz renkliydi suları girdiğimiz denizin. Buz gibiydi; ama iyi de geldi. Dönüşte 20 dakikalık yolda uyudu Alaz, yemek saatine dek de havuz kenarında oynadı.
—
Cuma gününü Puerto de Mogan’da geçirdik. Sabah bir pazar kuruluyor tüm kasabayı kaplayan ve duyan duymayan gelmiş. Elbette turistlere yönelik bir pazar bu; ama öğle saatinde boş kafe/restoran bulmak imkansızdı limanda. Begonvillerle bezeli sokakları, iki katlı beyaz badanalı evleriyle tam bir Akdeniz kasabası gibi. Halbuki Afrika’nın dibinde, okyanus sarmış yanını. Yat limanında Alaz patapata diye tekneleri koşturdu. Binecekmiş beyefendi! Kimbilir kaç kez açıklamak zorunda kaldım başkalarının teknelerine, yatlarına binemeyeceğini. Bir de iyice özgürleşti bu tatilde. Elimizi tutmaz oldu! Tabii her akşam yemeğinden sonra çocuk diskosunda alıyor soluğu. Yaşlılardan sonra şimdi de ufak kızların favorisi oldu disko danslarıyla. Çok değişti bu tatilde çook!
Yarınki planımız Mogan’a ve oradan da dünyanın en virajlı yollarını katederek adanın batı kıyısını güneyden kuzeye gezip Puerto de las Nieves’e varmak. Sonra da birkaç mağara görüp başkent Las Palmas’a gitmek. Bakalım mide alt üst etmesiyle ünlü virajlar bu planın ne kadarını yapmamıza olanak verecek?
—
Ne viraj ne viraj sormayın. Dağlar, manzara, okyanus harika! Neyse ki kazasız atlattık 🙂 Dönüşte de başkent Las Palmas’a uğradık. Bir gün içinde adayı çepeçevre gezdik yani. Ayrıntılar ve resimler çok yakında.
—
Yeni yılı da karşılayıp biz eve döndük. Ayrıntılar çok yakında, bu blogda.
2 Yorum Var
iyi tatiller canim bol dinlenmeli bol eglencelisinden:)
Sağol Esracım.