Yarın sabah yola çıkıyoruz. Valizlerimiz henüz tamamlanmadı, Alaz’ı uyuturken ara verdik. Nasıl olsa yarın sabah 6’da bizi uyandıracak! Epey bir vaktimiz olacak…
British Airways, 20 aylık Alaz’ı 11 saat boyunca nasıl ağarlayacak? Ben de merak ediyorum. Bu akşam yemek yerken ertesi gün başımızdan geçecekleri, havaalanına gidiş ve otele varış da dahil, anlattım. Dikkatle dinledi.
‘Uçağa bineceğiz, hostes ablalar yemek getirecek, yemek yiyeceğiz, süt içeceğiz, sonra ışıkları kapatacaklar, uyuyacağız’ dedim.
‘Uyumucak Aza, no!’ dedi.
‘Çok uzağa gideceğiz Alaz çok yorulacak uyumazsa’ dedim.
‘No lolulmucak, uykusu yok!’ dedi.
‘Tamam, yarın sana hatırlatırım o zaman’ dedim.
‘Hatıyatcak anne!’ dedi.
O yatmadan az önce hala valiz topluyorduk, neşeyle bir odadan diğerine koşturuyor, arada bir babasının üzerine atlıyor, arada bir gelip benim dizdiğim kıyafetlerine sarılıyordu ‘çamaşıylay’ diyerek. Neşesi yerindeydi. Umarım bu gece güzel bir uyku uyur da sabaha hepimiz dinlenmiş olarak başlarız güne ve San Francisco seyahatine.