Çoluk Çocuk Londra

Londra’da yaşıyorum diye demiyorum. Havası hariç, çocuklar ve çocuklular için muhteşem bir şehir. Şehrin merkezinde birbirinden güzel müzeler, sanat galerileri, kültür merkezleri var. Genelde çoğu ücretsiz ve çocukların serbest aktiviteleri için mutlaka yetişkinlerden ayrı bölümleri var. Daha önce Science Museum (Bilim Müzesi) gezimizde bahsetmiştim.

Yine şehir merkezinde birbirinden güzel parklar var; çocuklar için kum havuzları, salıncaklar, gölet, ördekler vs. Bunlardan da bahsetmiştim Hyde Park gezimizde ve diğerlerinde. Meydanlardaki anıtlar ve süs havuzları, Trafalgar Square’deki gibi, hep çocukların da ilgisini çekmeye yönelik.

Londra’ya özgü Notting Hill Festivali, Southbank Karnavalı, 7’den 70’e herkes için eğlenceli. Yaz aylarında Southbank’e kurulan onlarca sahne gündüz ayrı gece ayrı yaş grubuna hitabediyor. Meydanlarda çeşitli gösteriler sergileniyor.

Şehir içinde ulaşım metro ve otobüs aracılığıyla sağlanmakta. İki katlı otobüsler ‘double decker‘ şehrin önemli simgelerinden. Fakat birçok turistik yer yürüyerek gezilebilir. Thames Nehri kıyısından Southbank’e yürümek ve etrafta olan biten aktivitelere katılmak çocuklarla bir günü geçirmek için ideal.

Thames Nehri üzerindeki irili ufaklı botlar da ulaşım ağının bir parçası. Metrolar pek puset için uygun değil, zorda kalınırsa gene şehrin simgesi taksilere binmeli. Üstelik bebek arabası bile rahatlıkla sığar ‘mini cab‘ denilen siyah, sevimli taksilere.

Şehir dışından ulaşım için en uygunu tren. Doğudan batıya, kuzeyden güneye hepsi merkeze akacak şekilde tren ağlarıyla çevrili şehir. Çocuklar, bizimkinden ve arkadaşlarından biliyorum, trenle seyahate bayılıyorlar. Merkeze 15 kilometre uzağız; arabayla 1 saatte, trenle 20 dakikada varıyoruz ve genelde treni tercih ediyoruz. Çocuklar 10 yaşa dek aileleriyle birlikte ücretsiz seyahat edebiliyorlar toplu taşıma araçlarında.

Şehrin bir saat kadar uzağında kaleler, şatolar, bahçeler görülebilir. Bazen geyik sürüleriyle bile karşılaşmak mümkün. Bazısına metro ve trenle ulaşım sağlanıyor, bazısı için de günübirlik otobüs gezileri yapılıyor; Kew Gardens, Windsor Kalesi, Stonehenge, Darwin House, Greenwich, Bath birkaçı…

Yemek olayları için çocuk menüsü, mama sandalyesi bulunmayan restoran/kafe görmedim. En iyileri Çocuklu Aileler Restoran’da yazımda listeli.

Çocuk tiyatroları, gösteriler ve konserler gibi birçok aktivite şehir merkezinde de banliyölerin merkezlerinde de mevcut.

Gündüzleri çocuklar her yerde herkesle iç içe. Geceleriyse çocuklar İspanya’daki veya Türkiye’deki gibi ortalıkta değil. Genellikle hava karardıktan sonra sokakta çocuk görmek imkansız. Bebeklikten itibaren erken yatırıyorlar çocukları. Gündüzleri çocuk dostu restoranlar ve kafeler akşam 8’den sonra yüksek sesle müzik çalan bara dönüşebiliyor.

Alışveriş için Oxford Street civarı uygun. Hafta sonları çok kalabalık olmasına rağmen hafta içi gündüz saatlerinde bunalmadan gezilebilir. Hamleys gibi oyuncak mağazalarında çocuklara sunulan birçok eğlence mevcut.

Bebek bezi değiştirmek ve emzirmek için oyuncak satan mağazaları ya da John Lewis, Debenhams gibi katlı alışveriş merkezlerini, müzeleri, kültür merkezlerini, kafeleri hatta parkları kullanabiliriz. Genelde çocuk eşyaları satan mağazalarda bebeklere süt ısıtmak ve emzirmek için ayrı odalar bulunur.

Londra’yı gelmiş görmüş, kızıyla gezmiş bir blogger annenin izlenimleri için Londra Çocukla Gezilir mi? yazısına gözatın. ‘Velhasılı kelam, Londra çocukla gezmek için çok uygun bir şehir. Gitmeyi düşünenlere tavsiye ederim. İstanbul’da olduğunuzdan daha rahat edeceğiniz garanti…‘ demiş kendisi.

Bir başka blogger annenin günlüğü, Meraklı Cüce internet sitesinde, ‘Daha önce defalarca Londra’ya gitmemize rağmen ile kez Londra’nın bambaşka ama harika bir yüzünü gördük, Çocukların Londra’sı! Gerçekten tam anlamıyla “bebek dostu” bir şehir(miş) biz de yeni müşerref olduk.’  diyor Hayt Parkı yazısında.