Haziran’ın son haftası Türkiye’ye geliyoruz Alaz’la ikimiz gene.
Uçuşumuz İstanbul aktarmalı, asıl varış noktamız Kütahya Zafer Havaalanı olacak. Atatürk Havalimanı’nda, uçakların vaktinde inip kalktığını farzedersem, 3 saat kadar bir vaktimiz olacak. Ben de o sırada Alaz’ı oyalamak için bir oyun odası olup olmadığını araştırıyorum şimdiden.
Görünüşe göre, ne yazık ki, yurtdışına gitmiyorsanız Türkiye’nin en büyük ve işlek havalimanında çocuk oyun alanı yok. Hatta ne yazık ki CIP değilseniz gene çocuğunuz oyun alanından faydalanamıyor. Türkiye her yerde olduğu gibi havaalanlarında da insan ayrımcılığını sürdürüyor.
Bilmem kaç milyon TL harcayıp 5 yıldızlı CIP çocuk oyun alanı yapacağına, normal gidiş yolcularına sıradan bir oyun alanı yapsan. Herkesin çocuğu faydalansa. Öyle değil mi? İlla bir yarış, illa bir şaşa! Hani kiminle yarışıyorsan? Başka bir yazımda İngiltere’deki havaalanlarına ait çocuk oyun parklarını yazacağım. Değil sınıf, elit uçuş kartı ayrımı, iç hat/dış hat ayrımı bile yok.
Ben demiyorum ki kreş yapın, bakıcı ablalar olsun. Duş alanı, mescit, masaj salonu yaparken biraz da çocukları ve çocuklu aileleri düşünseniz herkes rahat edecek. Eminim THY bir sponsor bulup çok rahat bunu da yaptırabilir. Ne de olsa Kidstart programıyla İngiliz çocuklarının banka hesabına her aldıkları bilet ücretinden %2.5 yardım yapıyor. Biraz da bu güzellikleri Türk çocukları için yapsa?
Neyse sinirlendim işte ben bu işe. Haksızlığa…