Evet, bunu da yaptım! İki çocukla ilk uçak yolculuğunu, hem de ülkeler arasında yaptım. Az biraz stresli de olsa aşağıda göreceksiniz, gerisi gelir artık…


Sabah 10 uçağı için 6’da tüm aile ayaktaydık. Genelde o saatlerde evde yalnız takılan Alaz’ın yüzünde güller açıyordu. Önce o hazırlandı, ardından anne-baba ve en son Beliz hanım… Düştük yollara…


Zürih Havaalanı, Londra ve İstanbul havaalanlarından sonra en sakin ve düzenli olanı. Yormuyor insanı. Bir sırada en fazla 3-4 kişi oluyor. Check-in, pasaport kontrol, trenle havaalanı içinde kapıya gitmek, hem de 2 çocukla, yarım saatimizi almadı. Sonra gözüm Aile Salonu diye tabir edeceğim Family Services yerini aradı.

Biz E kapısındakine gittik. İçeriye bir girdik, herşey düzenli, tertemiz. Sanki kreş. Buraya resimleri koyayım da gözünüzle görün.

Solda kostümler, sağda langırt masası
Oyuncaklar hep tahtadan
Bebekler de düşünülmüş, ayrıca mutfak ve yemek için masa-sandalye de var
Burası da el işi köşesi, arka kutulardan birinde Brio trenleri dolu

Aile Salonu’nda ve uçağa biniş sırasında Beliz uyanıktı, uçakta uyur diyordum. Lakin benim kızın cins özelliklerini unutmuşum. 3 günlükten yani hastaneden çıkalı beri kundaklarsam yan, kundaklamazsam yüzükoyun yatan bir kızım var. Son bir aydır ise kucağımda uyumayı reddediyor, çılgın gibi bağırıyor yüzükoyun yerine yatırınca susup uyuyor. Tabii ağlamasının nedenini ve ne istediğini çözene dek epey birşey denedim! Bir bunda sustu, susuyor…

Anne-kız makyajı fazla kaçırdık!
Ailelere verilen öncelikten faydalanıp uçağa erken bindik. Ben, Beliz’in bakınması bitince emzirdim. Huyunu bildiğimden… Yorulunca da emmiyor. Aç ve yorgun bir bebek de evlere şenlik! Gerçi tam randımanlı olmadı; çünkü etrafa bakacağım diye boynu kopacaktı! Ardından kemerler bağlandı, kalkış sırası bizim uçağa gelmeden başladı bizimki ağlamaya. Meme istemez, emzik istemez… Anladım yüzükoyun yatmak ister de nasıl yatırsam? Dizlerimin üzerine koydum; ama kar etmedi, yatak değil elbet. Ağlaması hafiflese de dinmedi. ‘Hah!’ dedim kendi kendime… Gezgin anneymiş!… Nasıl uyutsam diye hafiften stres belirtileri başlarken uçak kalkışa geçti. Ağlasa da o uçak gürültüsünde kimse farketmez dedim. Sarıldım, gözüne de mendil örttüm. Sızdı… İnene dek birkaç kez kıpırdansa da tekrar uyumaya devam etti. Yoksa kahve içip kitap okuyamazdım! 🙂



Öte yandan Alaz’ım, uçağa biner binmez pencere kenarına oturamayınca üzülse bile (bebek için ekstra gaz maskesi sebebiyle bebekli yolcular pencere kenarına oturmak durumunda) isyan etmedi. Baktık almış eline uçağın dergisini kendince okuyor, resimlere bakıp bize anlatıyor. Sonra acıktım dedi bir şeyler yedi ardından babasının kucağına koydu kafasını kendi kendine uyudu. Ah dedim, ikinciyi yapmasaydık şimdi ne rahattık! Öte yandan anladım ki 2 sene sonra gene rahatlayacağız demektir bu…


İkisini de inerken uyandırdık ve Beliz slingde, Alaz yürüyerek Gatwick’in kalabalık, inşaat yapılan, tozlu koridorlarında pasaport kontrole doğru ilerledik…

Canımın içi, Londra’da trende sandiviçini bitirip kendine gezme planları yaparken…

Not: Tüm fotoğraflar ben, Deniz Sütlü Özgül’e aittir. Lütfen izinsiz paylaşmayın…


Yazar

2 Yorum Var

  1. Tebrikler 🙂 Vallahi helal olsun. Tek başına 2 çocukla di mi, yanlış anlamadım?
    Tek başıma tek çocukla çok uçtum, alıştım artık ama bir noktada hala zorlanıyorum, yemek servisi 😀 Ay obur ya da tombul da değilim ama uçakta yemek yemeyi seviyorum ben, herkes mırın kırın ederken o saçma sapan uçak yemeklerini, minik minik servis zımbırtılarını, tek kullanımlık tüketim şeylerini çok seviyorum. Gel gör ki çocuktan sonra eğer eşim yoksa yanımda ve dönüşümlü yemiyorsak, mümkün değil yemek yiyebilmek.. Yesen de bitince servis toplamaya dek o çerçöp masada ya da yerde duruyor ya, o da ayrı dert.. Yiyemiyorum kardeşim ben artık uçakta yemek, çok gözüm kalıyor o minik üçgen peynirlerde, ufacık krakerlerde, tek yudumluk sularda 😉

    • Yok canım, eşim de vardı 🙂 İlk onla gittim ne olur ne olmaz 🙂
      Evet ya ben de yemek servisini çok seviyorum. Uyuyamıyorum bir keyif kahvesi içeyim, dergi karıştırayım diye. THY yemekleri ve tatlıları ise nefis! Yalnız yaptığım son seyahatte Alaz kendi koltuğunda otururken, ona çizgi film açmış ben de film izleyip yemek yemiştim valla harikaydı! Tabii Beliz 2 yaşına girene dek bir daha öyle yolculuk yapamıycam 🙁 Kızın kendi koltuğu olunca rahatlarsın, tabii ekonomik olarak bir koltuk ücreti ekleniyor orası ayrı 🙂

Yorum Yaz

Pin It
Bu sitedeki tüm içerikler Digital Millennium Copyright Act ve 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserlerini Koruma Kanunu'na istinaden koruma altındadır. Buradaki hiçbir içerik (Yazı, Fotoğraf, Video vb.) site KULLANIM ŞARTLARI'nda da belirtildiği üzere izinsiz olarak kopyalanamaz, alıntı yapılamaz, başka yerde yayınlanamaz

© 2019 Tasarım Blogger Tasarım.