Uçağa Scooter Alınır mı?

Alınırmış. Fakat…

Zürih’te İsviçre Havayolları‘na (SwissAir) Alaz’ın scooter-ı ile ilgili soru sordum Twitter aracılığıyla. Katlanabilir ise, alabileceğimizi söylediler. Micro scooter olduğundan hem hafif hem de katlanabilen bir şey bizdeki.

Check-in esnasında yer hostesine gösterdik, sorun yok dedi. Güvenlik kontrolde banttan geçmesi için ikiye ayırdık. Havaalanında Alaz scooter ile çok keyifliydi. Üstelik bizden hızlı gidiyordu!Ağır ağır yürüdüğünden, genelde, onu çekiştirmek durumunda kalıyoruz, o da yorulup sırta çıkmak istiyor falan filan. Bu kez durum farklı oldu.

Ne uçak kapısında ne de uçakta bir sorun yaşamadık. Atatürk Havalimanı’na indik. Alaz scooter ile yine fırtına gibi ilerledi pasaport kontrol noktasına.

Gelelim yurtiçi uçuşlara. İstanbul’dan Edremit’e Pegasus ile uçtuk. Check-in esnasında hostesler birbirlerine danışıp ‘olur mu, olmaz mı, bir deneyin, güvenlik kabul etmezse geri getirin, check-in yapalım‘ türü konuşmalar yaptı, sonunda güvenlik kontrole girdik. Görevli sormadı bile. Rahatça geçtik. Uçağın içine aldık scooter-ımızı.

Gelelim dönüşe… Edremit Koca Seyit Havaalanı‘ndandı uçuşumuz. Yine uçak şirketi Pegasus. Bizimle ilgilenen hostese gösterdik; tamam dedi. Fakat uçağa alamazmışız. Ee aynı havayolu, aynı hat neden ki derken, yan taraftaki hostes işi olmadığından bizim işimize burnunu soktu. Efendim, bu puset olmadığından ek ücret ödememiz gerekmiş. ‘Nasıl yani? Aynı havayolunun gelirken ayrı, dönerken ayrı prosedürü mü var?’ diye sordum. Ben iş karıştıran hostesin tavırlarına takıldım. Bizimle ilgilenen hostes ise, işin aslını öğrenmek için üstündeki kişiye sormaya gitti. Nitekim scooter-ı check-in yapmamızı ve kırılacak bagaj bölümüne vermemizi söylediler. Ek ücret yokmuş. Olsa zaten katlar çantama koyardım onlara inat…

Neyse, Sabiha Gökçen Havaalanı’nda bagajlar geldi; ama scooter ve bebek arabaları gelmek bilmedi. Epey bir bekledik.

Zürih’e dönüşümüz yine İsviçre Havayolu ile Atatürk Havalimanı’ndandı. Yer hostesi, başka birisine sordu uçağa alabilirler mi diye, alabilirler dedi o da. Güvenlik kontrolde ve daha sonra da sorun olmadı.

Özetlersek, Türkiye’de kimse işinin gereklerini bilmiyor! Belli bir prosedür yok, ya da var; ama kimse okumuyor ve bilmiyor. Biri birine soruyor.

Neyse zor olsa da, deneyerek öğrendik işte. Uçağa scooter alınıyor…

Not: Scooter’ın Türkçe karşılığı ‘tornet’ gibi görünse de, tornet daha çok kızağa benziyor bence. Google’dan resimlerine bakın bir.

A photo posted by GezginAnne (@gezginanne) on Apr 2, 2015 at 12:27pm PDT