Avrupa’nın göbeğinde, sınırlar (artık) laf olsun diye haritada bir çizgiden ibaretmiş…
İsviçre’ye taşınma ihtimali ortaya çıktığında ilk aklımıza gelen, İsviçre ülkesinin Avrupa’nın orta yerinde olması ve bu sebeple de her yere yakın olmasıydı. Beliz’in pasaportu çıktığından beri de bunu kanıtlarcasına önce Avusturya’ya girdik çıktık elimizi kolumuzu sallayarak. Tabii o arada Liechtenstein’a da.
Bugün de ne zamandır aklımızda olan; ama gerek çocukların hastalıkları olsun, gerek İsviçre’nin görmediğimiz yanları olsun hep ertelediğimiz bir yere gittik; Almanya, Konstanz’a. Bu benim Almanya’ya ilk girişimdi. Ne yazık ki pasaportuma damga vurmadılar. Hatta arabayı durdurup bir bakayım siz kimsiniz bile demediler. O yüzden bizim oralarda sınır savaşları sürerken, buralarda sınırlar kalkmış diyorum.
Konstanz |
Belki plakadan ötürü sorun çıkmadı, belki kiralık arabaları durduruyorlardır. Belki de biz şanslıydık. Bilemiyorum. Tren ile Londra, Fransa, Belçika hariç sınır geçmedim. Tren, Eurostar olduğundan ve trene binmeden pasaport kontrol noktası bulunduğundan o zaman sınırda tren durdurup pasaport sormadılar. Bu da başka bir aşama olsun; trenle de bir sınır geçelim bu sene bitmeden…
Konstanz şirin bir şehir, daha detaylı olarak anlatacağım vakit ayırıp. İsviçreliler’in oraya gitme nedenleri alışveriş yapmak. Değer mi? Hmm…