Son 4 senedir, her fırsatta, her tatilde Türkiye’ye koşturarak geldiğimizi farkettim. Yılda 5-6 kez geldiğimiz oldu Alaz ile. Bazı sebeplerden dolayı da artık her tatil Türkiye’ye gitmesek mi diye düşünüyordum.

Nedir bu sebepler derseniz…

  • Varış noktası Türkiye’de aileler olduğundan, sevgili kocam iş sebebiyle evde kalıp bizi göndermeyi tercih ediyor. İyi, güzel. İstanbul’a dek uçuş da süper, ikisiyle yalnız da olsam. Fakat sonrası felaket… Son kez yalnız gelişimde İstanbul’dan aktarma için 5 saatten fazla gecikme oldu. Farkettim ki, eğer ki varış yerime direk uçuş yoksa her defasında bir sorun yaşıyorum İstanbul havaalanlarında. Ya uzun gecikmeler, ya havaalanında olaylar, ya ufak uçak kazaları ve bu iki küçük çocukla beni yoruyor. Siz alıştınız belki; ama bu böyle olmamalı, alışmamalı. Hava muhalefeti olur, hafta sonu sezon yoğunluğu olur, uçuş şirketleri boykot yapar ve gecikmeler-iptaller bu sebeple olursa anlarım; ama bakımsız uçaklar, sürekli ufak tefek kazalar yapan uçak şirketleri, sonu ne olacağı belli olmayan – gecikme bilgisi verilmeyen uçuşlar, daha kaç saat bekleyeceğimizi bilmeyen görevliler, uçak içinde açıklama yapmaksızın uzun beklemeler hiç profesyonelce değil. Ben ki şu an atlayıp Amerika’ya giderim ikisiyle de; ama bana Türkiye, İstanbul aktarma demeyin…
  • Türkiye’ye geldiğimizde, sayılı gün elbet  her yere gitmeye, herkesi görmeye, memnun etmeye zaman yetmiyor. Gücüm de yetmiyor açıkçası. Türkiye gezilerimizden sonra eve dönüp dinlenmek, kendime gelmek istiyorum çoğu zaman. Öğrenen Anne de yazmış bunu. Belki yurt dışındaki tempo daha yavaş, daha sakin ve ben de Türkiye’deki gürültüyü, telaşı, koşturmayı unutmuşum ve bunca kaos ardından hiç bir şey yapamamayı, hiç bir işe yaramamayı, boşa günler geçirmeyi sevmiyorum. 
  • Bilmediğim, görmediğim yerlere seyahat etmeyi özledim. Yeni ülkeler keşfetmeyi istiyorum. Çocuklarımla birlikte.
  • Uzaklara gitmek istiyorum; Asya, Japonya, Seyşeller, Güney Amerika… Fakat sık Türkiye gezileri yapınca tatil bütçesi sarsılıyor, gidemiyoruz. İki yetişkin, bir çocuk, bir bebek ücreti az buz değil.
  • Avrupa’nın göbeğinde yaşayınca, Avrupa’yı gezmek istiyorum artık, gitmediğim şehirlerini görmeyi. Hatta arabayla geniş bir daire çizmeyi.
  • Emekli olmuş, işi-gücü bırakmış ailelerimizin, özlediklerinde bizi ziyarete gelmeleri daha mantıklı geliyor. Çocuklar oyuncaklarından, yataklarından ayrı kalmıyorlar; yeme ve uyku düzenleri pek şaşmıyor. Torunla kaliteli zaman geçirmek çok daha kolay oluyor; çünkü Türkiye’deki gibi hoş geldine, hoş gittine gelen olmadığı gibi, ikram hazırlama, temizlik yapma, ayıp olur derdi de kalmıyor.
O sebeple buradan aile üyelerime sesleniyorum. Bizi seven gelsin, İsviçre’yi birlikte keşfedelim…
Yazar

1 Yorum Var

  1. Ben de beyaz bayrağı salladım son seferden sonra, galiba bir süre Türkiye'yi kendimden mahrum edeceğim 😀

Yorum Yaz

Pin It
Bu sitedeki tüm içerikler Digital Millennium Copyright Act ve 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserlerini Koruma Kanunu'na istinaden koruma altındadır. Buradaki hiçbir içerik (Yazı, Fotoğraf, Video vb.) site KULLANIM ŞARTLARI'nda da belirtildiği üzere izinsiz olarak kopyalanamaz, alıntı yapılamaz, başka yerde yayınlanamaz

© 2019 Tasarım Blogger Tasarım.