Sevgili Gezgin Anne,
Londra’ya taşınıyoruz.
Acaba İngiltere’ye taşınsak mı?
Ben istiyorum, beyim kararsız.
Beyim istiyor, ben çocukları düşünüyorum. Yapabilir miyiz?
Birçok kararsız okuyucu…
İngiltere’ye taşınmak konusunda farklı zamanlarda çok fazla e-mail alınca toptan yanıtlamak istedim. Aşağıda yanıtlanmamış sorularınız ve merak ettiğiniz başka konular olursa yazı altına yorum bırakırsanız herkese faydası olur.
Sağlık sistemi nasıl işliyor?
Taşındıktan sonra mahalledeki sağlık ocaklarından birini seçiyorsunuz ya da onlar sizi seçiyorlar. Taşınmanın akabinde dizi dizi mektuplar alırsınız ne için ne yapacağınızla ilgili. İş yeri sayesinde özel sigortanız da olsa, hastalandığınız vakit veya doktora danışmanız gerektiğinde, önce bu sağlık ocaklarına gidiyorsunuz. Genelde size özel bir doktor atanıyor; ama acil durumuna göre diğer doktorlara da muayene olabilirsiniz. Bu doktorlar farklı uzmanlıklardan gelmiş aile hekimleridir genelde. Sizi muayene ettikten sonra özel sigortanız varsa, özel bir hastaneye sevk edebilirler. Fakat devlet hastanesinin (NHS) doktorları ve hastaneleri daha iyi bence. Doktorlar, çoğunlukla da ağrı kesici al, bol su iç, yat ve dinlen diye eve geri gönderirler. Zamanla kendi kendini tedavi etmeyi öğrenirsin. Ben antibiyotik kullanmayalı 9 seneyi geçti…
Çocuklar ve hamilelik söz konusu oldu mu o gün içinde size randevu verirler. Gerekli durumlarda direk en yakın hastanenin acil servisine gidebilirsiniz. Aciliyet durumuna göre epey sıra bekleyebilirsiniz, yani soğuk algınlığı için doktora gitmeyin. Zamanla alışıyorsunuz sisteme. Örneğin; çocuğun ateşi var ve 39’u geçmiyor. Keyfi yerinde, yemese de oyun oynuyor. Bakıyorsun, kendi kendine iyileşiyor 3 gün içinde. İyileşmezse doktora gidiyordum ben. Doktor da enfeksiyon var mı diye kontrol ediyordu kulağı, boğazı, ciğerleri vs. Ona göre ya eve git 3 gün daha bekle diyordu ya da antibiyotik şurup veriyordu.
Sağlık sistemi ücretsiz.
Doğum yaptıktan sonra özel odada kaldım ve ilaçlar, yemek, oda için bile hiç ücret ödemedik. Hamilelik süresinde 3 ultrason harici, ebeler tarafından kontrol ediliyorsun. Tabii başka ciddi sorunun yoksa. Doğum da normal şartlar altında normal doğum olmak zorunda.
Hamileler ve 16 yaş altı için ilaçlar ücretsiz, dişçiler de. Yetişkinler için doktor reçete yazarsa herhangi bir eczaneden ilaçları alırken sabit bir miktar para ödüyorsunuz, 7-8 GBP idi ben oradayken. Tabii bazen yazılan ilaç bu ücretten daha ucuz olabilir. Gerekli görmedikçe ilaç vermezler. Ağrı kesici, ateş düşürücü, mide hapı, burun damlası vs gibi reçetesiz ilaçları her eczaneden hatta süper marketten satın almak mümkün.
İngiltere’de sağlık açısından devlete bağımlısınız. Bu yüzden sefa da cefa da çekebilirsiniz. Bizim başımıza kötü birşey gelmedi. Ben oldukça memnundum aile hekimimden ve sağlık ocağından. Fakat, arada yanlış teşhis konulan hikayeler de duydum. İşin ilginci her ülkede bu tür hikayeler duymak da mümkün.
Bu maaş bize yeter mi?
Vergiler yüksek. Ne de olsa Kraliyet ailesinin masrafları da cebinizden çıkıyor. Gerçi Türkiye’de farklı mı? Değil…
Aldığınız maaşın oranına göre devlete vergi veriyorsunuz. Kazancı yüksek olan en çok vergiyi veriyor, örneğin yılda 150 bin sterlin üzerinde geliriniz varsa %45’i maaşınızdan kesiliyor. Yılda 30 bin sterlin altında kazanıyorsanız da en düşük oranda vergi veriyorsunuz. Böylece kimse kimsenin hakkını yemiyor gibi. Asgari ücret göstereyim de vergiden yırtayım diye birşey yok. İş yeri değil, çalışan brüt kazancından vergi veriyor. Kurallara uyduğunuz takdirde herşey adil.
Çocuk ücreti alıyorsunuz; ama bez masraflarını bile karşılamıyor. Tabii kazancınıza göre bu da değişebiliyor. Türkiye’den Birleşik Krallık’a taşınırsanız fiyatlar açısından şok yaşayabilirsiniz; ama bence İsviçre’ye göre çok daha ekonomik.
Dışarıda yemek yemek Bağdat Caddesi’ndeki restoranlardan daha ucuz. Ayrıca ben Türkiye’de kazıklandığımı çok hissederim. Çay bir yerde 3 Liraysa, öte yerde 13 Lira olabilir. Fakat bunu Londra’da çok özel yerler haricinde hiç hissetmedim. O özel yerler de bir şekilde o çayın hakkını verirler.
1 Lira, 1 GBP diye karşılaştırmayın; çünkü 1 TL, 0.24 GBP – İngiliz sterlini. (1 Mart 2016)
Aylık harcamalar ne kadar olur?
Ev Kirası :
Taşınır taşınmaz öncelikle bir banka hesabı açın. Bankanızı seçmek size kalmış. Şirketinizin çalıştığı banka olabilir. Her işiniz için banka hesap numarası gerekecek. İlk birkaç ayın harcamaları için Türkiye’den bir miktar para da getirin.
En büyük kalem, ev kirası. Kiralar oturduğunuz semte göre, Londra merkeze yakınlığına göre, iyi okullara göre değişir. Bu site bize çok faydalı olmuştur; Locrating. Ev aramak için emlakçı (agency) ile birlikte çalışın. Sözleşmeleri yapacaklarından daha güvenli olur. Başınız ağrımaz, ağrısa da onlar çözer.
Son 2 senede ev fiyatları epey yükselmiş; ama kira vermek yerine, biraz birikmiş paranız varsa mortgage ile ev satın almak oldukça avantajlı. Bu konuda ayrıntılı bilgi için bankanızla veya emlakçı ile görüşün. Size ödeme ve mortgage planını ücretsiz olarak çıkarırlar.
İkametgah yerini seçerken, iş yerine yakın olmasına önem verin. Ulaşım masraflarını kısmak için. Çocuklarınız varsa, iyi okulların bulunduğu semtleri tercih edin.
Market Alışverişi :
Bu harcamaları soran çok oluyor; ama açıkçası herşey ne yediğinize ve ne kullandığınıza bağlı. Kimi günde 3 öğün et yer, kimi sadece organik gıda tüketir, kimi indirimli ürünleri seçer.
Market olarak, Waitrose ve Marks&Spencer (evet, o da bildiğin market) en iyi ürünleri satar. Genelde en pahalıdır bu ikisi. Sainsbury’s oldukça yaygın ve orta karar. Türkiye’deki Migros/Şok gibi. Ondan daha ekonomik; Tesco, Asda, Little gibi marketler de var. Öte yandan temizlik malzemeleri için de kimi organik kullanır, kimi koku ve alerjik maddeleri önemser. Bunların da fiyatı değişir. Kısacası bu marketlerin sitelerine girip market alışverişinizin ne kadar tutacağını hesaplayabilirsiniz.
Havası berbat da olsa, tropik meyve ve sebzeleri en uygun fiyata bulabileceğiniz ülkelerden biri. Hatta Türk marketleri olduğu gibi, Çin gibi diğer ülkelerin de marketlerini bulmak mümkün.
Dışarıda yemek çok keyifli. Farklı ülkelerin mutfaklarını en uygun fiyata bulabileceğiniz ülkelerden biri İngiltere bence. Amerika hariç 🙂 Dışarıda yemek lüks değil. Zaten Çarşamba ve Pazar arası akşam yemek için rezervasyon neredeyse şart. Eğer sık sık dışarıda yemeyi düşünüyorsanız TasteLondon kartı, sonradan Londra dışında da yaygınlaştığından adı TasteCard oldu, satın alın. Cep telefonu uygulaması da var ve 2for1 veya hesabın %50’sini ödeme opsiyonları ile birçok farklı restoran ve mutfak deneyebilirsiniz.
Ben pub olayını çok severdim Londra’da. Yemekleri de standarttır ve güzel olur. Biralar da… Daha önce bahsetmiştim burada.
Online alışveriş çok yaygın ve çok da güvenilir. Market için de, giyim kuşam için de. Amazon, benim herşey için en çok kullandığımdı. Bebeklerin ve çocukların giyim, oyuncak, bez gibi ihtiyaçlarında Mothercare ve Boots ürünleri iyidir. Fiyatlar için hepsinin online sitesi mevcut.
Ulaşım :
Tren, metro ve otobüs bilet ücretleri eminim çok yüksek gelecek size. Öncelikle aylık, hatta yıllık bilet alın iş-ev arasında. Ulaşımı nadiren kullanacak da olsanız bir Oyster (İstanbul kart gibi) edinin. Metro ve tren biletlerinde indirim sağlıyor. Hatta turist olarak gitseniz bile ‘Oyster kart alın’ derim. Sanıyorum 10 yaş altı için bilet gerekmiyordu. Ayrıntılı bilgiyi TFL sitesinde bulabilirsiniz.
Londra çevresinde 5 havaalanı var ve dünyadaki her yere en ekonomik uçabileceğiniz tek şehir bence. Bu fırsatı kaçırmayın ve bol bol gezin.
Okullar ve Eğitim Sistemi İyi mi?
Kreşler ücretli ve pahalı. Bu sebeple birçok anne işe ara vermek zorunda kalıyor. 3 yaşından itibaren kreş ücretinin 15 saatini devlet karşılıyor. Tabii boş yeri olan kreş bulursanız. Hamile kalır kalmaz kreş (nursery deniyor) işini ayarlayın, ben yapmadım ve sonunda işimi bırakmak durumunda kaldım.
3 yaş grubu preschool denilen okul öncesi ana sınıfına başlıyor veya bulunduğu kreşin o birimine devam ediyor. İlkokula başlama ve okuma-yazma öğrenme yaşı 5.
Devlet okullarında eğitim ücretsiz, bu nedenle iyi bir okul bulmak zor. Okullar her sene Ofsted notu alırlar. Bu notları da Locrating sitesinde okullar bölümünde bulmak mümkün. İyi okulların etrafındaki evler genelde pahalı olur.
Çocuğun okul yaşı gelince evin yakınındaki 5 okulu sıralayıp bulunduğunuz belediyeye gönderiyorsunuz. Belediye de size hangi okulun çıktığını haber veriyor ve bazen ne yazık ki listenizde olmayan uzak veya kötü bir okul da çıkabiliyor. Küçük kardeşin, büyüğün okuduğu okula direk girme şansı var.
Özel okullar da var tabii. Kimi erkek kimi kız kimi karışık. Bazısı çocukları 3 yaşında giriş sınavına tabi tutuyor, 400 senelik Dulwich College gibi. Giriş ücretleri ise her birinin özelliğine göre değişiyor. Okulda GCSE denilen farklı sınavlar mevcut. Bu sınava göre ilkokul sonrası devam edilecek okul belirleniyor. Bu kısma erişmediğimizden ayrıntılarını bilemiyorum.
Okulların resmi tatili hariç, kafa izni almak yasak. Hatta ücretli. Okul yönetimi aileye para cezası kesebiliyor. Bu konuda da burada yazmıştım.
Benden Not: Kafanızda taşınmayı veya taşınmamayı netleştirmeden önce o şehre gidin. Birkaç gün geçirin. İnsanlarla konuşun. Nasıl bir hayat olacağı belirsin gözünüzde. Sonra karar verin…
İngiltere’de yaşam ile ilgili diğer notlarımı şu yazımda bulabilirsiniz. Kafanızı kurcalayan soruları aşağıda yorum olarak bırakırsanız herkes faydalanabilir. Hatta benden daha iyi yanıt verenler de çıkabilir.
‘Londra’da hayat nasıl?’ diye merak edenlere de bu linke bakmalarını önereyim…
Boş şans!
6 Yorum Var
Merhaba Deniz Hanım,
Blog'unuzda yazdıklarınızı keyifle okuyorum, ellerinize sağlık 🙂 Biz de eşim ve bebeğimizle İngiltere'ye taşınmayı düşünüyoruz. Yukarıdaki yazınız da çok faydalı oldu. Kreşlerin çok pahalı olduğunu duymuştum. O yüzden ücretsiz eğitim yaşı geldiğinde seneye taşınalım diyoruz. Sizin de bahsettiğiniz 3 yaşında başlayan PreSchool da ücretsiz değil mi?
Sevgiler,
H.
Merhaba,
Preschool 3 yaşından itibaren sadece haftada 15 saat ücretsiz.
Merhaba Deniz Hanım,
Bizim konumuz biraz farklı.
Biz İngiltere'ye taşınma yollarını araştırıyoruz.
Ben yıllardır Dış Ticaret Yapıyorum, ihracat işi, dolayısıyla 'Ankara Anlaşması' pek bana uygun olmadı.Biriyle evlenmek de olmaz, zaten evliyim :-)en son çare olarak iş bulmak, ama Türkiye'de yaşayarak bunu yapmak ne kadar sağlıklı bilemedim.
Sizin önereceğinizi yöntem var mı?
teşekkürler
Sevgiler,
A.N.E.
Merhaba
Dogum yapip gelmek mi yoksa dogumu orada yapmak mi daha mantikli olur? Bir de 6.5 yasindaki (Turkiye sartlarinda ilkokul 1. Sinifa baslayacak) hangi okulun daha Iyi oldugunu nasil anlayabiliriz? Not:ingilizcesi cok kisitli ve Bu durumdan da biraz endiseliyiz…okula gore de evi belirleyrlim diyoruz.. simdiden tesekkurler sevgiler
bva
Merhaba
Dogum yapip gelmek mi yoksa dogumu orada yapmak mi daha mantikli olur? Bir de 6.5 yasindaki (Turkiye sartlarinda ilkokul 1. Sinifa baslayacak) hangi okulun daha Iyi oldugunu nasil anlayabiliriz? Not:ingilizcesi cok kisitli ve Bu durumdan da biraz endiseliyiz…okula gore de evi belirleyrlim diyoruz.. simdiden tesekkurler sevgiler
bva
Merhaba,
Ben TR'de doğum yapmadım hiç. İngiltere'de yaptım ilk doğumumu ve benim açımdan herşey güzeldi. İngiltere'de sağlık sistemi devlet ve özel hastane lüksü aramazsanız oldukça iyi. Tabii TR'de özelde doğum yapan biri beğenir mi bilemiyorum 🙂