Aşağıda geçen ay AA’da yayınlanan ve en çok okunanlar listesinde 30 gün zirvede olan yazımı paylaşıyorum sizinle. Çünkü bugün çok mutluyum!
Çocuklarımızın, geceleri yeterli miktarda uyku uyumaları gerektiğini hepimiz biliyoruz. Fakat, 20:30’dan önce yatan çocukları olan ebeveynlerin, daha mutlu ve dinlenmiş olduklarını biliyor muyuz?
Çocukların erken yatması demek, akşam annenin de babanın da kendilerine zaman ayırması demek. Yani, yarım kalan işlerini bitirmeleri, karı-koca baş başa vakit geçirmeleri, ertesi güne hazırlıklarını tamamlamaları ve iyi bir uyku uyumaları demek. Yani, hayatını dengede tutan mutlu yetişkinler demek.
Melbourne Üniversitesi’nin 3600 Avustralyalı çocuk ile yaptığı araştırmanın bir sonucu bu. Akşam 20:30’dan önce yatağa giden çocukların anneleri, geç giden çocukların annelerine göre daha aklı başındalarmış. Üstelik anneler üzerinde görülen bu fayda, sabahları çocuklar erken veya geç kalksa da değişmemiş. Geç yatıyor, geç kalkıyor diye sevinmeyin yani.
Ben bu konuya oğlum doğduğundan beri kafayı çok takmışımdır. Hatta bu sebeple tatillerde kendi ailemle dahi tartıştığım olmuştur. ‘Bebek dediğin erken yatar, en geç 8’de yatakta olacak’ derim. Tabii bunda benim tam zamanlı annelik yapmamın etkisi büyük. Çünkü nihayet akşam 8’den sonra ayaklarımı uzatıp, yetişkinler dünyasına karışabilirim; haber izleyebilir, kitap okuyabilir veya sıcak bir bardak çay içebilirim. Sabah 9 akşam 6, çalışan bir anne olsaydım yine böyle yapar mıydım bilmiyorum.
Bebek ve çocuk uyku eğitimi veren bazı uzmanlar, günün son saatlerinde ebeveynlerin çocuklarına odaklı olduklarını, bu sebeple de onlar yattıktan sonra annenin ve babanın biraz nefes alması ve rahatlaması gerektiğini belirtmişler.
Bizim evde de durum aynen böyle. Oğlumun akşamüzeri okuldan eve gelmesinden itibaren her ikisi de uykuya dalana dek anne-baba olarak çocukların peşinde pervaneyiz. Akşam yemeğini yeme-yememe dalaşı, oyun oynamak veya televizyon izlemek için pazarlık, pijama giyme(me), diş fırçalama(ma) için koşturmalar, ardından kaç kitap okunacağına dair itirazlar ve nihayet odadan çıkıp işimize bakacağımız an aklına gelen korkunç yaratıklar bizim her akşam en az 2 saat süren ritüelimiz. Artık onca çabalamadan sonra davul olmuş kafa ve gerilmiş sinirler ile hangi işin ucundan tutmalı bilmem ki? Ancak bir komedi şovu izlemek paklar beni kendime gelmek için.
Rem uyku, gün içinde olanları, öğrendiklerimizi tekrarlamamızı sağlar ki bu sebeple küçük bebekler sık uyanırlar veya uykuya zor dalarlar; derin uyku ise vücudun dengesini düzenler. Uzmanlara göre uykunun yerini hiçbir şey alamaz. Bu nedenle yetersiz uyuyorsak, zihnimiz gün içinde açık olamaz.Hamilelikten itibaren yetersiz uyku uyuyan annelerin hali malum. Anne Beyni isimli yazımda da bahsetmiştim daha önce.
Demek ki, çocuklarımıza ‘Allah zihin açıklığı versin’ diyeceğimize, bol uyku versin dersek hepimize faydası olur. Yurt dışında bu terim olmadığından belki, beni bebekli gören yaşlıların ilk sorusu, ‘Geceleri uyuyor mu?’ oluyor.
Erken yatağa giden çocukların sağlıkları daha iyi ve hayat kaliteleri de daha yüksektir. Çocuklar geç yattıklarında, ihtiyaç duydukları uykuyu alamazlar; misal 21:30’da uyuduklarında, sabah 9:30’a dek uyumazlar, genelde. Erken yatma alışkanlığı küçük yaşta oluşacağından, ilerideki hayatları için de mükemmel bir yatırımdır bence. Biz Türk yetişkinler, Avrupalı yetişkinlere göre daha geç yatarız. Yani onlardan daha az uyuruz.
Benim çocuklar geç yattıklarında daha da erken kalkarlar ezelden beri. Gün içinde de duble huysuz olurlar doğal olarak. Belki ergenlikte bu durum değişir diye umuyorum. Uyusa da uyumasa da duble huysuz!
Erken yatan çocuklar, kendileri ve aileleri için çok güzel bir şey yapmış oluyorlar. Peki ama, ya ebeveynler geç saatte eve dönüyorlarsa? Bu sebeple çocuklarıyla daha uzun vakit geçirmek istiyorlarsa? Türkiye’deki ailelerin kaderi bana göre biraz bu kategoriye giriyor. Uyku uzmanları bu konuda; ‘Ofiste olmak zorunda değilseniz, eve erken gidin, çocuklarla vakit geçirin, onları yatırın ve sonra da yarım kalmış işlerinizi yapın, e-mailleri gönderin veya çalışın’ diyorlar.
İkinci çocuktan sonra benim en çok zorlandığım akşam uyku saatlerinde ve öncesinde ikisinin birden aşırı ilgi istemesiydi. Biri acıkır, diğeri benimle oynamak ister. Birinin uykusu gelir, diğeri hala kudurmak ister, gibi. Uzmanların önerdiği şekilde işlerini ayarlayan eşim imdadıma yetişti. Eve erken geliyor, 19:00’dan önce genelde. Çocuklarla oyun oynamak ve onları yatırmak için zaman oluyor. Ardından sessiz kalmış evde, gün içinde yarım kalan işlerini tamamlıyor.
‘Haydi canım! Türkiye’de kim işten erken çık da, akşam evden çalış der?’ diyorsanız, uzmanlar; ‘O zaman sabahları aile zamanı yapın’ diyor. Akşam herkes erken yatarsa, sabahları erken kalkar ve akşamdan biraz hazırlıkla da koşuşturma olmadan ailecek uzun bir kahvaltı bile yapılırmış. Bu sayede çocuklar gene 20:30’dan önce yatacaklar tabii.
Ben pek sabah insanı değilim şahsen. Fakat eşim, sabah erken kalkmayı sever. Çocuklar da. Genetik! Bazı sabahlar onları kitap okurken, lego oynarken veya krep yaparken bulduğum doğrudur. Akşamları eve geç gelen ve ‘Çocukları ben gelmeden uyutma hanım’ diyen babalara örnek olsun…
Uzman notları: http://www.babble.com/parenting/happy-moms-put-their-kids-to-bed-earlier/
NOT: Bu yazım ilk olarak Alternatif Anne‘de Şubat 2016’da yayınlanmıştır.