Çocuklar büyüdükçe seyahatler kolaylaşıyor çoğu anlamda. Yine de bazı halleri var ki biz ebeveynlere ‘ceza mı bu?’ dedirtiyor hala.
Uçakta lego yapmak gibi… ‘Yavrucuğum bak kocaman uçak, Atlantik uçuşları bunlarla yapılıyor’ diyoruz. Oyalama süresi 3 dakika…
‘Şimdi kemerler bağlanmalı, sen en iyisi lego kitapçığına bak’ diyoruz. Kitabı hatim etmesi 10 dakika.
‘Yemeğini ye, ondan sonra konuşalım’ diyoruz. Yemek süresi 5 dakikayı bulmuyor.
‘Bak herkesin kendine ait ekranı var, çizgi film de izleyebilirsin, boşver legoyu’ diyoruz. Oyalanma süresi 20 dakika.
‘Tamam. Önce uyu, sonra legoyu yaparsın. Söz!’ diyoruz. Uyuma süresi 15 dakika.
Uçak yolcuğu bitmeden, kemer ikaz ışıkları yanmadan uyanınca mecbur sözümüzde duruyoruz. Sizin de lego sever çocuğunuz varsa, o minik lego parçaları kaybolmasın istiyorsanız uçağa lego almayın. Biz ettik, siz etmeyin.
Uçakta bizimkilerin oyun hali! |
Peki uçakta neden lego vardı?
Zürih’ten İstanbul’a geldiğimizde, birkaç cilt bakım ürünü ve parfüm bakalım dedik sevgili kocamla. Hazır aktarma uçağını 3 saat bekleyeceğiz diye rahat rahat gezindik Duty Free’de ilk kez yıllar sonra. Tabii bizim ufaklıklar da oyuncak bölümüne takıldı. Küçük anlamıyor henüz de, büyük lego diye tutturdu. Halbuki evde on yüz bin milyon parça lego var!
Biz de bir anlaşma yapalım dedik. ‘Sen Türkiye’deki süre boyunca herkese iyi davranırsan, bağırmazsan ‘Lego için para biriktiriyorum, bana yardımcı olur musunuz?’ dersen belki sana para verirler’ dedik. Dönüşte de istediğini alırız.
Alaz tatil boyu küçük – büyük herkese çok iyi davrandı ilk günler. Sofra toplamayı başkası yaparsa kızıyordu falan. Tabii evdeki herkes de ona 1-2 TL bozuk para verdi. Bir kutuda biriktirdi bu paraları. Elbette lego almasına yetmedi; ama biz de üzerini tamamlayıp birşey aldık. İşte o da Duty Free’den alınınca mecbur uçağa girdi. Yoksa biz de normalde uçağa lego almıyorduk. Ben malımı bilirim çünkü…
İşte halimiz yukarıdaki resimdeki gibiydi bir ara. Yere düşen birkaç küçük parçayı da inerken tesadüfen gördük. Fakat hamur olayı Beliz’in yaşı için, 2 yaş civarı yani oldukça oyalayıcı oldu.
Neymiş, ‘Uçakta Lego’ya hayır, oyun hamuruna evet!’