İsviçreliler’in ne kadar kendi içlerinde kapalı olduklarına, aralarına dışarıdan birilerini zor aldıklarına dair öğrendiklerimi daha önce blogda yazmıştım.
Alaz’ın okulu ile birlikte İsviçreliler ile muhabbetimiz arttı. Gerçek İsviçreli olmasa da çocukken buraya gelmiş, burada okumuş, yerleşmiş olanlarla arkadaş olduk. Gelip gittik birbirimize. Tabii İngilizce bilenlerle.
Fakat, bugün bir ilk gerçekleşiyor hayatımızda. Taşınalı 2 sene 2 ay oldu ve ilk kez İsviçreli bir ailenin evine gidiyoruz. Oleey!
Alaz’ın okuldan arkadaşının ailesine yemeğe davetliyiz. Genelde bu yabancılar rahattırlar: ‘Ben şunu pişireceğim, istersen bunu getirebilirsin’ falan derler. Bu kez de ne pişireceğini söyledi sevgili ev sahibi. Ben de ‘Ne getireyim?’ diye sordum.
‘İçki içiyorsanız getirebilirsin, çocuklara da kinder champagne olur’ dedi! Çocuk şampanyası! Hmm… İlginç. Elbette alkolsüz bir içecek olduğunu biliyorum; ama daha önce hiç görmedim ve dikkatimi çekmedi bu çocuk şampanyası. Neyse, sorduk soruşturduk ve bulduk. Yaşasın çocuklar şampanya içebilecekler!
‘Bir kadeh daha alır mıydın Beliz?’ kısmını düşünemesem de 🙂
2 Yorum Var
Bu yazının devamı yok mu:) nasıl geçti yemek çocuklar şarabı sevdi mi :))) merak ettim:)
Sevmezler mi? Eve de aldık bir tane… Bildiğin üzüm suyu, versen içmezler; ama patlatılınca hoşlarına gitti…