Unutulmayan Oteller : Datça Palm Bay Beach Hotel

Datça’nın özel bir yeri var bende. Belki sakinliği ve muhteşem denizi sebep. Her gidişimde mutlu ayrıldım Datça’dan ve kaldığım yerlerden.
Datça’ya 3. kez gittiğimiz bu seyahatimizde çocuklar da yanımızdaydı ilk kez. Bu nedenle çocuklara uygun deniz ve otel aradı gözlerim ilk olarak. Çocuklar oteli ve otelin imkanlarını sevince mutlu oluyorlar, onlar mutlu olunca da biz mutlu oluyoruz. Herkes mutluysa da mükemmel bir aile tatili geçiriyoruz elbette. Hem de unutulamayacak şekilde.
Otel

Böyle sevimli bir koy, Karaincir

Otele varmadan önce fotoğraflarını görmüştüm, havuzun ve denizin arasında sadece kumsal vardı. Bu bile yeterliydi bizim ailenin miniklerine. Otele vardığımızda daha da çok bayıldım. Girişi çok şıktı; ama bir o kadar da samimi. (Rixos gibi ağır değil yani) Küçük hayvan figürlerine bayıldı bizimkiler.

Palm Bay Beach Hotel, Marmaris Yolu’nda, Datça’nın Karaincir Koyu’nda, 4 yıldızlı butik bir otel. Sakin bir yerde konumlandırılmış.

Oda kapısından manzara

Odalar tek katlı iki blokta yeralıyor. Deniz kıyısında bistro, havuz kıyısında açık ve kapalı restoran bulunuyor. Masalar çok şık; ama çocuklular için bile kullanışlı. Otelin arka tarafında Spa binası, hamam ve spor salonu barındırıyor. Arka tarafta çocuk oyun parkı ve meyve-sebze yetişen tarla var ve bir de kamp yeri. Otel açılalı 2 sene olmuş, öncesinde tüm alan kamp yeriymiş. Bu sebeple bahçenin bir kısmı hala kamp olarak duruyor.

Şimdilik bahçeli veya havuzlu olmak üzere 50 odası var otelin. Üstelik Gezgin Anne’nin geleceğini öğrenince odamızı en büyüklerinden ayarlamışlar.
Odalar

Şu sağ köşe oda bizimdi, çok güzel değil mi?

Gerçi otelin en küçük odası bile 30 metrekare olduğundan, iki yetişkin ve bir çocuk rahatlıkla sığar. Tavanlar da yüksek. Hiç bu kadar ferah otel odaları görmemiştim. Mobilyalar Mudo’danmış. Merak edip sordum. Zaten binaların yapısından da belli fotoğraflarından anlarsınız, otelin sahibi mimarmış. Ancak bu şekilde açıklanabilirdi bu mükemmellik…
Bize verilen odaya bayıldım. Yatarken havuz, kafamı az kaldırınca deniz bile görünüyordu. Odamız, iki odalı olduğundan arkadaki balkonlu bölüme Alaz için yatak hazırlanmıştı. Beliz’in yatağını da oraya taşıdık. Odaya girer girmez havuza açılan cam sürgülü kapıyı görünce sevinçten yatakta zıpladılar bizim çocuklar. Bakınız aşağıda…

Yaşasın tatil!

Yataklar rahattı, otelin geneli ve odalar çok temizdi. Banyo, benim için oda kadar önemlidir. Geniş, ferah banyoda otele ait mis kokulu şampuanlar da bulunuyordu. Hatta kadınlar için ped bile! Saç kurutma makinası kullandığım nadir otellerden biri oldu, Eylül akşamları için gerekliydi. Çay ve kahve yapmak için herşey vardı. Bebek sütü, maması için de buzdolabı ve minibar.
Ailecek gezerken farkettiğim başka bir nokta da çekmeceler. Askılı dolap yanında çocukların eşyalarını tıkabileceğimiz çekmeceler de olmalı odalarda diyordum ki onlar da vardı. Tatilde kim uğraşacak o mini mini giysileri tek tek asmakla?
Havuzlar

Yetişkin havuzu ve teras

Mevsimden ötürü, Türkiye’de okullar açılmış ve bayram tatili bitmiş olduğundan otelin havuzu bize özelmiş gibi oldu. Basamaklarla inilen yetişkin havuzu ardında, bir de 50 cm derinlikte çocuk havuzu vardı. Bizimkiler havuzunun merdivenlerini inip inip çıktılar ben havuz kıyısında kahve içerken.
Havuz suyuna dair tüm bilgiler, sıcaklık, hijyen, pH vs havuz barın yanındaki panoda asılı. Bir gece eşimle havuz başında otururken suyun dezenfekte edilmesine de şahit olduk. Çevre mühendisi olduğumdan, havuz delisi çocuklarım olunca ister istemez bu gibi noktalara da önem veriyorum.
Plaj

Kum ve deniz

Karaincir koyunun tam ortasında plajı var otelin. İlk farkettiğim kumu oldu. İncecik, toz gibi, yumuşacık. Bastıkça basasın geliyor. Şezlonglar ve gölgelikler dip dibe değil. Odadan veya havuzdan denize yürüme mesafesi ise 1 dakika bile değil. Bakınız kendi ellerimle çektiğim video da burada:

Havuz – plaj ayrımında duşlar var. Her daim de otel çalışanlarını gördüm bu kısımda, bir ihtiyacımız olursa diye bekliyorlardı.

Beliz yola koyuldu

Deniz muhteşem ötesi. Çocuklar için ideal. Metreler boyunca suda ilerleyebiliyorlar ve hala su Beliz’in omuzlarını geçmiyordu. İkisi de kolluk falan kullanmadılar. Tabii gözümüz üzerlerindeydi! Su sığ olduğu için ılık da. Sudan çıkmak istemediler. Denizin dibi de kum olduğundan şikayet duymadık ayağım acıdı diye. Elbette bir yerden sonra su derinleşti de biz de yüzebildik.

Koyda bir site (Özil sitesi) ve birkaç otel, pansiyon bulunuyor. Bu yüzden bozulmamış bir koy. Su da nefis ve tertemiz. Etrafta yemyeşil alan içinde, ki biz yaz sonu gittik hala yeşildi, en fazla iki katlı binalar var. Bu sebeple plaj oldukça ferah ve sakin. Çocuklar ile boylu boyunca yürünebiliyor.
Spa

Lobi

Otelin arkasında, bahçe içinde ufak bir spa var. Hamamı ve spor salonu otel müşterileri tarafından ücretsiz olarak kullanılabiliyor. Çeşit çeşit de masaj yaptırmak mümkün. Benim fırsatım olmadı; ama odalarda spa-ya ait ayrıntılı bilgi vardı.
Restoran, Yeme ve İçme

Akşam yemeği bekliyorlar

Bizim kaldığımız sürede otelde kalabalık bir emekli grubu vardı. Onlar kendilerine yarım pansiyon açık büfe şeklinde oteli ayarlamışlardı. Bize de katılmamızı teklif ettiler.
Açık büfe kahvaltı iyiydi. Hayatımda ilk kez ceviz reçeli yedim çok güzeldi. Çok fazla çeşit olmasa da çocuklar için de yiyebilecekleri birşeyler bulduk. Otelin bahçesinde organik yetiştirilmiş domates, biber, meyveler sıra sıra diziliydi. Çocukların tercih ettiği mısır gevrekleri de vardı. Daha sonra bizzat bahçeyi gezip dalından üzüm ve salatalık dahi yedim.
Otelde Türk yemeklerine ilave olarak İtalyan mutfağından pizza ve makarna çeşitleri de yapılıyor. Ev yapımı limonata nefisti. Fiyatlar bir otel restoranı için normal. Pideler 20 TL, bira 8-10 TL civarındaydı. Plajındaki Kıyı Bistro çok hoştu. Eminim yazın en favori mekanıdır.
Bahçe

Çocuk Oyun Parkı

Otelin dış kapısında, girişte ve çıkışta araç kontrolü yapılıyordu biz gittiğimizde. Geniş bahçede üzüm bağları, sebze tarlaları bulunuyor. Çocuk oyun parkı ve araç otoparkları da bahçe içerisinde.
Önümüzdeki sene, kedi-köpek sahipleri için bahçenin bir köşesine özel bir alan da yapılacağını belirtti otelin müdürü Salih Bey. Otelin arka kısmında, evcil hayvan oteli gibi ayrı tutulacak. Böylelikle tatile giderken evde beslediğiniz hayvanlar varsa gözünüz arkada kalmayacak.
Bahçeli bloklar önüne havuz yapılması da gündemlerinde. Geçtiğimiz yaz, Türkiye’nin her yerinde olduğu gibi, sezon çok iyi değilmiş ve bu yüzden bu planı ertelemek durumunda kalmışlar.

Dalından üzüm koparıp yediğim bağlar, otelin hemen arkasında.

Yakınlarda…

Beliz ile Badem Datça’da

Arabayla 15 dakika ötede Datça’nın merkezi. Yemek, gezinmek veya alışveriş için gidilebilir. Eski Datça ve Bodrum feribotu da yol üzerindeki tabela ile belirtilmiş.

Rüzgar sörfü yapmak isteyenler için Gebekum plajı arabayla 5 dakika uzaklıkta. Bizde kiralık araç olduğundan toplu taşıma araçlarını kullanmadık. Otelin havaalanı transfer servisi bulunuyor. Bodrum Milas Havaalanı da, Dalaman Havaalanı da otele hemen hemen aynı uzaklıkta.

Bir saat yolculuğu gözden çıkarırsanız günübirlik Datça’nın ünlü büklerine gidebilirsiniz; Palamutbükü ve Hayıtbükü önerilir. Biz yarım saat mesafedeki Kargı Koyu’na gittik.
Benim Düşüncelerim:

Rüya gibi…

Çocuklarım denizden çıkmıyor diyorsanız bu otel tam size göre. Sığ ve kum denizi ile saatlerce çocukları oyalayacaktır. Bizimkileri de meşgul ettiği gibi. Çocuklar havuzda oynarlarken, şezlonga uzanıp kitap okuyabilir veya birşeyler içebilirsiniz, o kadar yakın mesafede herşey. Çocukları gözden kaçırmaya imkan yok. Ufak bir koy ve otel de küçük olduğundan herkes herkesi tanıyor ilk günden itibaren.
Havuz etrafındaki odalara bayıldığımı söylemiştim zaten. Kahvaltı açık büfeydi; ben serpme kahvaltıyı tercih ediyorum açıkçası. Açık büfe küçük çocuklarla biraz zor oluyor. Herkesin aynı anda oturup yemesi imkansız.
Otel müdürü ile sohbetimizde, gelecek yaz çocuklar için bakıcı ve kreş ayarlayacaklarını öğrendim. Akşam yemeği sırasında, sonrasında veya spa-da masaj yaptırırken çok işe yarayacağı kesin. Bir de çocuk menüsü olursa, harika olur! Evcil hayvanlar için de barınak yapılıyormuş. Süper gelişmeler bunlar!

Pide ve limonata; tatilde tipik öğle yemeğimiz 🙂

Otel yorumlarında yemeklerin pahalı ve yeterince iyi olmadığı yazılıydı. Datça bölgesi için fiyatları bana normal geldi. Lezzet olarak ise, tercihim et yemekleriydi ve güzeldi. Eşim ise makarnayı pek beğenmediğini belirtti. Şans…
Otel personeli hakkındaki olumsuz yorumları, birkaç misafir otelde öğrencilerin çalıştırıldığından ve bundan memnun olmadıklarından bahsetmiş, seneye düzenli bir kadro oluşturarak aşmayı planlıyorlar.
5 çayı ise bizim oğlanın favorisiydi kaldığımız süre boyunca. Tatlı ve tuzlu kurabiyeleri tabaklara diziyordu. Bize de çayımızı almak düşüyordu.

Kahvaltıda yarı kapalı/açık restoranda bizimkiler

Ben okuduğum bazı yorumlardan ötürü düşük umutlarla gitmiştim Palm Bay Beach Hotel’e açıkça yazmam gerekirse. Fakat ilk andan itibaren müthiş pozitif bir izlenim oluşturdu bende. Hani bizim her yaz yaptığımız 5 aile, 7 çocuklu tatilimizi burada yapmayı bile düşünüyoruz arkadaşlarımla. Özellikle de o bakıcı abla/abi ve mini kreş olursa 🙂
Otel çocuklu ailelere uygun olduğu kadar, genç çiftlere – oda fotoğraflarındaki üst katlar balayı suitiymiş – ve ikinci baharını yaşayanlara da uygun.

Hatta bizim kaldığımız dönemde Alaz’a ve Beliz’e ilgi ve alakaları eksik olmayan emekli öğretmen ve bankacı grubu vardı. Onlar da otel hakkında hep olumlu konuştular. Buradan her birine sevgilerimi gönderiyorum…

Çocuk havuzu

Notlar:

Bu seyahatimizde iki gece otel tarafından misafir edildik. Yazdığım tüm görüşler bana ait, benim ve ailemin kişisel düşüncelerimiz.

Palm Bay Beach Hotel, Datça Karaincir Koyu’nda 50 odası bulunan 4 yıldızlı butik bir otel ve normalde oda+kahvaltı olarak hizmet veriyor. Fiyatlar ve rezervasyon için booking.com veya otelin internet adresini kullanabilirsiniz : http://www.palmbaybeachhotel.com/

Bahçe odaları da çocuklu aileler için ideal

Not: Fotoğrafların bir kısmı otelin kendi internet sitesinden alınmıştır.