İstanbul’da yaşamaya, üniversitede öğrenciyken başlamıştım. Ardından iş hayatımla birlikte 12 sene geçirdim; ama çocuklu yaşama dair tecrübelerim yok. Genelde çocuklarımla İstanbul’a senede birkaç kez gezmek ve aile ziyareti yapmak amacıyla gidiyoruz. Kış mevsiminde bizi zorladığı oluyor; ama bahar ve yaz aylarında İstanbul çok güzel.
Türkiye’nin en önemli şehri ayrıca, Asya ve Avrupa’yı birbirine bağlayan bir köprü, ilkokuldan beri bize öğretildiği üzere. Bu nedenle dünyanın her yerinden birçok turist için de merak uyandıran bir şehir. Eğer İstanbul dışında yaşıyorsanız, bir hafta sonu uçağa atlayıp İstanbul’a gidebilir, kendi ülkenizde turist olabilirsiniz. İstanbul’da yaşıyorsanız da eminim bazı mekanları epeydir görmeye fırsat bulamadınız?
Avrupa’daki yabancı seyahat yazarlarına göre İstanbul’da görülmesi gereken 5 önemli yer:
- Ayasofya / Hagia Sophia
- Sultan Ahmet Camisi / Blue Mosque
- Mısır Çarşısı / Spice Bazaar
- Topkapı Sarayı / Topkapı Palace
- Yerebatan Sarnıcı / Basilica Cistern
İstanbul’un en önemli bu tarihi mekanlarını üniversitede okurken gelen yabacı öğrencilere gezdirmiştim birçok kez. Her biri hayran olunası yapılar. Henüz kendi çocuklarımı tarihi yarımadaya götürmedim. Sanıyorum yaşları küçük, anlamazlar diye düşündüm. Onun yerine Boğaz’ı gezmeyi, şehrin sokaklarına dalmayı, İstanbul’un manzaralı parklarını tercih ettik.
Avrupa şehirleri ile kıyaslandığında çocuk parkları ile yeşil alanları yeterli olmayabilir; ama İstanbul her daim çocuk dostu bir şehir. Özellikle puset yaşını geçen çocuklar ile kültür seyahati yapmak çok da keyifli olur… Hem tarih, hem doğal güzellikler, hem de coğrafi açıdan dünyanın en önemli şehirlerinden biri olduğundan tarihi mekanları gezmek haricinde de yapılacak birçok şey, görülecek birçok yer var. İstanbul’da Çocuklarla Nerelere Gitmeli? yazımda bahsetmiştim gezilmesi gereken yerleri.
Bir de çocukken binilince hayranlık yaratan taşıtları var; örneğin vapur… Boğazı vapur ile geçmenin keyfi hiç bir şeyde yok. Kışın geldiğimizde bile vapurun açık alanında oturur, martılara simit atarız çocuklarla. Yazın ise ferahlatan rüzgarı, denizin kokusu içimize işler. Sağımızda – solumuzda beliren tarihi mekanlar, birbiriyle yarışan deniz taşıtları, yolculuk boyunca hepimizi meşgul etmeye yeter.
Maçka Parkı üzerindeki Maçka’yı Gümüşhane’ye bağlayan teleferik, oğlumun en favori gezisi olmuştu bir İstanbul seyahatimizde. İstiklal Caddesi’ndeki ve Kadıköy’deki tarihi tramvaylar da görünce binmek zorunda kaldığımız İstanbul’un favori taşıtlarından çocukların gözünde.
İstanbul’da yaşamıyorsanız ve eğer toplu taşıma araçlarını kullanacaksanız mutlaka bir İstanbulKart edinin. Deniz otobüslerinde, vapurda ve diğer taşıtlarda bilet almak ile karşılaştırılınca oldukça ekonomik oluyor. Aile olarak gezerken ekonomi de önemli bir etken.
Benim vapura binmek dışında İstanbul’da en sevdiğim rotalar; Beşiktaş’tan İstinye’ye doğru sahil boyunca yeme ve içme molaları vererek yürümek.
Sultanahmet’te köfte yemeyi bahane edip, baharat kokulu çarşılar içinden geze geze Haliç’e inmek ve son gelişimde beni şaşırtan Karaköy’ün butik kafelerinde mola vermek.
Bağdat Caddesi’nde vitrinlere baka baka gezinmek ve sonrasında Caddebostan sahilinde çimlere uzanıp yorgunluk atmak.
İstiklal Caddesi’nden tünele doğru gitmek. Galata Köprüsü’ne çıkıp panaromik manzarayı seyretmek; İstanbul Boğazı’ndan geçen deniz trafiğini, aşağıda yürüyen insan trafiğini, Haliç köprüsü üzerinde taşıt trafiğini izlemek eğlenceli olduğu kadar çocuklar için çok ilgi çekici. Üstelik köprü girişindeki kafeler ve araç trafiğine kapalı alanlar kahve molası vermek isteyen ebeveynler için tam yeri.
Sanmıyorum ki İstanbul’da çocuk dostu yeme-içme mekanı olmasın! Her yer, herkes genelde çocuk dostu ötesi. Yabancı arkadaşlarıma garip gelse de bu durum oldukça hoşlarına gidiyor aslında. İstanbul’a son gidişimizde Kadıköy’de yağmur altında kalıp en yakındaki bara sığınmak durumunda kaldık Alaz ile. Bar sandalyelerine tırmanıp yüksekte sıcak kakao içmek çok hoşuna gitti. Çoğu restoranda bebeği kucağımızdan alıp gezdirmişlerdir biz rahat rahat yemek yiyelim diye. Çocuk menüsü olmasa bile her restoranda çocukların yiyebileceği birkaç çeşit yiyecek de mutlaka olur; örneğin bizimkilerin favorisi mercimek çorbası.
Çocukların yaşına uygun bir tiyatro oyunu izlemek veya ailecek favori futbol takımının maçına gitmek de çocukların gözünde İstanbul seyahatinin unutulmaz anlarına katkı sağlar.
İstanbul’a ulaşmak ise çok kolay. Otobüs şirketlerinin yanı sıra uygun fiyatlı uçuşlar da yakalayabilirsiniz. Türkiye’nin birçok yerinden İstanbul’un her iki havaalanına da uçak bileti bulmak çok kolay. Üstelik önceden alındığı takdirde bilet fiyatları oldukça ekonomik olabiliyor. Birucak.com’u kullanarak karşılaştırmalı fiyatlara bakabilir dilediğiniz tarih için en ucuz uçak biletini bulabilirsiniz.
Türkiye’nin ve hatta dünyanın neresinde yaşıyorsanız yaşayın; ama çocuklarınızla birlikte İstanbul’u mutlaka gezin. İstanbul’u görmek için dünyanın öbür ucundan kalkıp gelen öyle çok yabancı var ki… Yaşayıp da görmemek, gezmemek ayıp olur güzelim şehre.