Bu aralar biraz tatil yaptığım doğrudur. O yüzden ne e-postalara, ne instagram ne de facebook mesajlarına yanıt veremiyorum.


Hani aylardır beklenen yaz tatilimiz Bodrum’da başladı yaklaşık iki hafta önce. Yurtdışında yaşayınca Türkiye gezilerimizin ilk amacı aile ziyaretleri oluyor tabii. Bizim de Bodrum öyleydi.


4Reasons Yalıkavak’ta bir gecelik kaçamak yaptık karı-koca. Çocukların ikisini de ilk kez büyüklere bıraksak da 20 saat dolmadan geri döndük özledik diye. Çocukların umrunda bile değildi; hatta ‘Niye erken geldiniz?’ oldu Alaz’ın tepkisi. 4Reasons’ın ayrıntıları yakında gelecek…
Bir de her yazki arkadaş buluşmamız hani 7’si çocuk 17 kişilik grubumuz Bodrum’da buluştu bu sene. Ortakent’te mütevazi bir sahil işletmesinde konaklayıp, hergün sabahtan akşama dek Yahşi’deki Bitez Dondurmacısı önünden denize girdik.
İlk kez çocuk dostu bir otelde kalmadık ve açıkçası bu yaz hiç de eksikliğini hissetmedik. Çünkü 6 yaşında 4 adet çocuk, birbirlerini çok güzel oyaladılar. Hatta öğle yemeğinde kendilerine ayrı masa bile kurdurdular.


Bu olayların arasında ananemin vefat ettiğini öğrendik; 3 günlüğüne annemin yanına gittim. Çocukları babaannede bıraktım ki en doğrusunu yapmışım. Bu yüzden tatilin keyfi kaçtı tabii; ama yapacak birşey yok…

Bodrum’a geri geldim; biraz daha orada kalıp çocukları alıp annemin yanına gittim. Bu yaz; anneannem hasta diye, kızkardeşim ile biraraya geldiğimiz bu yaz tatilinde çocuklar küçük ve oyalanmak ister diye aklımıza hepimizin rahatlıkla kalabileceği, denize yürüme mesafesinde bir yer tutmak gelmişti. Sağolsun annem Ören’de Örtur sitesinde kiralanan evlerden bulmuştu iki haftalığına. Hayalimdeki portrede geniş bir balkon ve balkonun bir köşesinde oturup bizi izleyen anneannem, çim bahçe ve bahçede koşturup oynayan çocuklarımız vardı.


Gerçekler hayallerimdeki gibi olmamıştı; hayatın başka planları vardı bizim için. Fakat sonuçta geniş balkonu olan, önündeki çim alanda çocukların kedileri koşturduğu, Palamut ağacı gölgesinde tüm gün püfür püfür esen balkonda oturduğumuz bir evdeyiz şu an. Biraz buruk içimiz; ama geçecek. Öyle ya da böyle hayat devam ediyor çünkü.


Çocuklarım; benim çocukluğumun geçtiği kumsalda oynuyorlar, benim çocukken boy boy fotoğraflarım olan denizde yüzüyorlar, benim anılarımın olduğu sokaklarda dondurma yalayıp koşturuyorlar. Çok da mutlular. Genelde…


Yazar

2 Yorum Var

  1. Seni çok iyi anlıyorum, biz ne kadar şanslıyız, kendi çocukluğumuzun geçtiği yerlerde şimdi çocuklarımız büyüyor. Aynı zamanda da üzülüyorum, benim çocukluğumdaki kadar sessiz sakin ve yalın değil artık o kasaba.. Olsun.. Değişime ayak uydurmak lazım. Bu arada ananenin mekanı cennet olsun, sabır dilerim.

    • Teşekkürler Ceren.. Ben de senin yaz tatili yazına bayıldım 😀 Özellikle şeftali kımı 🙂 Eminim çoğu insanın başına geliyordur o…

      Küçük kasabalar iyidir 😉 Her gittiğimde yeni evler ekleniyor etrafına ne yazık ki. Nüfus patlaması mı var anlamadım nereden çıkıyor onca insan?

Yorum Yaz

Pin It
Bu sitedeki tüm içerikler Digital Millennium Copyright Act ve 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserlerini Koruma Kanunu'na istinaden koruma altındadır. Buradaki hiçbir içerik (Yazı, Fotoğraf, Video vb.) site KULLANIM ŞARTLARI'nda da belirtildiği üzere izinsiz olarak kopyalanamaz, alıntı yapılamaz, başka yerde yayınlanamaz

© 2019 Tasarım Blogger Tasarım.