Çocukla Kanada, Toronto

Bonus: Günübirlik gezi ile Niagara Şelaleleri ve Niagara on the lake kasabası.1. High Park

İlk gün çoluk çocuk kahvaltıya gittik; sonuçta park. Çocuk dostu kafe, restoran olmalı diye. Yanılmadık…

Toronto’da birçok güzel park var; ama sanıyorum herkesin favorisi High Park. Gölü, mini hayvanat bahçesi, çocuk parkı, geniş yeşil alanı koşturmak, bisiklet binmek ve piknik için ideal. Üstelik şehrin de ortasında bu kocaman park!

Bizim şansımıza hava pek güneşli değildi; ama balık tutanları izleyebilecek kadar ılıktı Nisan ayı ortasında.

Günün ikinci yarısında Royal Ontario Museum yakınlarında, şehrin ‘posh’ sokaklarında gezindik. Uzak doğu yemekleri yedik, Indigo kitapçısında epey vakit geçirip İngilizce kitaplardan kendimizi alamadık (İsviçre’de hem az hem de pahalı) ve ev yapımı dondurmalarıyla ünlü Summer’s Ice Cream‘e uğramadan da eve dönmedik.

İkinci gün Niagara Şelaleri ve Niagara on the Lake kasabasındaydık. Üçüncü günü şehirde geçirdik ve bakın neler neler yaptık…

2. Ripley’s Kanada Akvaryum

 Son günümüzdü ve 23 Nisan’da hem havanın kötü olması sebebiyle hem de çocuk bayramı, çocukların istediği şeyi yapalım diyerek kendimizi akvaryumda bulduk. Bildiğim kadarıyla Kanada’nın en büyük akvaryumu ve daha önce hiç karşılaşmadığımız Pasifik canlılarını ve soğukta yaşayan balıkları görmek oldukça ilginçti. Köpek balıklarının olduğu tank güzeldi ve beslenme saatine denk gelmemiz olayı daha heyecanlı kıldı.

Hafta içi gittiğimizden aşırı yoğun değildi; ama akşam 11’e dek açıkmış. Çocuk oyun alanı oldukça güzel ve çocukları oyalaması açısından bizim için de dinlendiriciydi. Bazı havuzlarda köpek balığı ellemek ya da vatozlarla yüzmek serbest!

Alaz’ın son zamanlardaki bir başka merakı da buz hokeyi. Sınıfındaki Kanadalı bir arkadaşı sayesinde tüm çocuklar buz hokeyine başladılar. Gelmişken, hatta önünden geçerken burayı da atlamadık. Spora ilginiz varsa müzeyi ve/veya mağazayı gezmek eğlenceli olabilir.

4. Toronto Waterfront

Hava güzelse piknik ve tembellik yapmak, koşmak ve en ideali bisiklet binmek için harika bir yer. Birçok çocuk parkı da var ve üstelik açık hava… Yeter ki yağmur yağmasın.

Toronto sonrası çocukların aklında en çok kalan neydi biliyor musunuz? Sincaplar… Üstelik ücretsiz bir aktivite! Siyahı, grisi, kahverengisi ile her yerde; caddede, çöp bidonunda, parklarda, ağaçlarda sincap görmek mümkün. Durup onları izlemek ise keyifli…İsviçre’de olmayan, Londra’da alıştığımız şeylerden biriydi günlük hayatta karşımıza çıkan sincaplar. Ben maziye döndüm; sonuçta elimle sincap beslemiş insanım eski evin bahçesinde… Çocuklar için ise oldukça şaşırtıcıydı ve anlattıklarıma inanamadılar.

6. St. Lawrence Market

Yemek düşkünü ve bloggerı olmasak da, nedense bu şehir marketleri bizim gezilecek yerlerimiz listesinde hep yer alıyor. St. Lawrence da, akvaryum sonrasında ziyaret ettiğimiz ve özellikle de açken gitmelik bir mekan.

Sabahları daha hareketli olduğu söyleniyor; evet biz gittiğimizde hafta içi öğle vaktiydi ve oldukça sakindi ve bazı dükkanlar kapalıydı. Yemek için olduğu kadar – biz balıkçıyı tercih ettik – alışveriş için de güzel; örneğin meşhur Canada Maple Syrup – akçaağaç şurubu diyoruz – buradan aldık. Pankekler için ana süs bence 😛

Bezelye kemirgenleri Toronto sokaklarında

Egzotik etler seviyorsanız burada timsah etini de tadabilirsiniz… Alt kattaki kahveci muhteşem! Elbette tatilde restoranlarda yani dışarıda yemek yerken çocukların en az yediği şey sebze ve meyve oldu ve buradan aldığımız taze bezelyeler, mandalinler ve kuru meyveler açığı kapattı.

7. Berczy Park ve köpekli kedili havuz

Berczy parkı ortasında havuz olan, havuz etrafında kedi ve köpek heykelleri bulunan ağaçlı, geniş, trafiğe kapalı bir meydan. Üstelik köpeklerin ağzından sular fışkırıyor… Bizimkiler bayıldı bu alana; köpeklerin üzerine binmeye, ağızlarına yemek veriyor gibi yapmaya. Uçak saati geldi diye zor ayırdık oradan.

Vaktiniz varsa kahve alıp oturun bir köşeye ve çocuklar eğlenirken siz de keyfinize bakın… Toronto da çocukların okula kendi başlarına gittikleri, güvenli şehirlerden biri.

8. Ontario Science Centre

North York’ta, şehir merkezinden az uzakta bir bilim ve teknoloji merkezi. Üstelik her yaş grubu için eğlenceli oyunlar var içerisinde. Küçükler için ayrı bir bölümü de mevcut. Biz şansımızı şelalelerden yana kullandık ve bu müzeyi atlamak durumunda kaldık.

Biletleri internetten satın almak çok daha ekonomik olabilir. Ayrıntılı bilgi: https://www.ontariosciencecentre.ca/

9. CN Tower

Son günümüzü şehirde geçirdiğimizde altından geçtik. Normalde her şehirde bir kuleye çıkarız; ama tam karşısında Ripley’s Akvaryum vardı ve bize ayrılan zaman açısından ikisinden birini seçmemiz gerekti. Yoksa eminim camdan tabanı ile yüksekten Toronto ve civarını görmek güzel olurdu.

Vaktiniz uyarsa gün batımı CN Tower’a çıkın, ortalık kırmızıya büründüğünden ayrı güzel oluyormuş.

10. Toronto Zoo

Ekstra gününüz varsa, hava da güzelse şehrin dışındaki hayvanat bahçesi bir opsiyon olabilir. Biz buraya gidemedik; akvaryumu ve şehirde günü geçirmeyi tercih ettik. Açıkçası hava da yağışlı ve serindi Nisan sonunda.

Sıcak bir günde giderseniz çocuklar için Splash Island’a uğramayı unutmayın. Detaylı bilgi: http://www.torontozoo.com/

Niagara Şelaleleri ve Niagara on the lake kasabası gezimiz de yakında blogda…

Alaz’ın Air Canada uçağında kokpite girip pilot koltuğuna oturması gezimizin unutulmaz anlarından biriydi.

Toronto’da henüz Kanada sınırı içindeyken Amerika’ya giriş yaptık; böylece Las Vegas girişinde pasaport kontrölden geçmedik. Kanada’dan Amerika’ya geçiyorsanız, havaalanına erken gidin, işlemler uzun sürebilir ve uçağı kaçırabilirsiniz.

Bir sonraki durağımız Las Vegas…