Kıtanın en zengin ülkesi olan Güney Afrika, tatilini sıra dışı bir yerde geçirmek isteyenler için harika bir alternatif. Güney Afrika’nın sıra dışılığı sadece 3 başkente sahip olmasından ibaret
değil. Ülkenin bir kısmında lüks ve şatafat hakimken diğer kısmında daha mütevazi bir
yaşam sürülmekte. Bu ve benzer detaylar turistik açıdan Güney Afrika’yı oldukça cazip
kılmakta. Nelson Mandela’nın doğduğu toprakları görmek ve unutulmaz bir tatil macerasını
deneyimlemek için size birkaç tavsiyemiz olacak. http://www.ytur.net/ rehberliğinde
hazırladığımız, Güney Afrika tatili hakkında bilinmesi gereken tüm detaylar sizlerle.
Bunları Okumadan Güney Afrika Tatili için Plan Yapmayın!
Afrika kıtasının en güney ucunda konumlanan ülkenin çevresi Zimbabve, Mozambik,
Namibya ve Botsvana ile çevrili durumda. Bunun yanı sıra güneydoğusunda Hint;
güneybatısında ise Atlas Okyanusu bulunmakta. Dolayısıyla Güney Afrika’da plaj turizminin
yaygın olduğunu söyleyebilmek gayet mümkün. Güney Afrika turu için Türkiye’den uçuşlar
ortalama 9,5 ile 10 saat arasında sürmekte. Tabii bu durum uçuşların aktarmalı mı yoksa
direkt mi olduğuna göre değişiklik gösterebiliyor. Uçuşlar Johannesburg ve Cape Town’daki
havalimanları üzerinden gerçekleşmekte. Güney Afrika gezilerini kolaylaştıran bir başka
detay ise kapıda vize uygulaması. Yani bu vizeyi sınır kapısında kolaylıkla alabiliyorsunuz.
Dolayısıyla tatil öncesinde uzun ve zorlu bir vize derdiniz bulunmuyor.
Güney Afrika Tatili için En Uygun Dönemi Belirleyin!
Daha önce Güney Afrika’ya gitmemiş olanları ilgilendirecek çok önemli bir bilgi vereceğiz.
Burada mevsimler Türkiye’nin tam tersi yaşanmakta. Güney yarım kürede yer aldığı için
Türkiye’de yaz yaşanırken Güney Afrika’da kış hakim oluyor. Yaz dönemi, genel olarak
Güney Afrika’nın en eğlenceli ve renkli zamanları. Sıcaklıklar ise 25 ile 30 derece arasında
değişiklik gösteriyor. Kışın ise bu sıcaklıklar 15-20 derecelere kadar düşebiliyor. Aslında kış
tatili için de Güney Afrika gayet ideal bir ülke sayılabilir. Çünkü havanın çok da soğumadığı
düşmediği bu ülke özellikle sıcak havaları sevenler için mükemmel bir atmosfer sunuyor.
Dili Dert Etmeyin: Burada Herkes İngilizce Biliyor!
Güney Afrika’da toplamda 11 adet resmî dil bulunmakta. Evet yanlış duymadınız tam 11!
Tabii bunlar resmî rakamlar. Normal şartlarda konuşulan dil sayısı çok daha fazla. Geçmişte
Hollanda ve İngiltere sömürgesi altında kalmış olan ülkede herkes İngilizceyi gayet akıcı bir
şekilde konuşabiliyor. Bundan dolayı Güney Afrika’da iletişim konusunda herhangi bir
sorunla karşılaşmanız pek de olası değil. Bu arada ülkenin çok dinli bir yapıya sahip
olduğunu da belirtmemizde fayda var. Büyük bir kısmı Hristiyan olan ülkede din seçme
özgürlüğü tamamen benimsenmiş durumda. Yani herhangi bir baskı veya önyargı ile
karşılaşmanız mümkün değil.
Güney Afrika’da Sizi Bekleyen Eşsiz Yerleri Not Edin!
Güney Afrika denildiğinde aklınıza gezilecek yerler bakımından pek bir seçenek gelmiyorsa
dert etmeyin! Ancak şöyle bir detay var ki Güney Afrika Cumhuriyeti, yeni yerler keşfetmek
isteyenlere birbirinden harika seçenekler sunuyor. Cape Town’a ayak basar basmaz fark
edebileceğiniz gibi ülke o kadar renkli ve sıra dışı ki insanın bir anda her yeri gezesi geliyor.
Bunun için sizlere Güney Afrika turları sırasında mutlaka keşfetmeniz gereken yerleri
sıralayacağız. İşte karşınızda ülkenin en popüler ve keşfedilmeye değer destinasyonları:
Johannesburg
Johannesburg Güney Afrika Cumhuriyeti’nin en büyük şehri. Aynı zamanda 4.5 milyonluk
nüfusu ile tüm kıtanın da Kahire ve Lagos’tan sonraki en kalabalık üçüncü şehri unvanına
sahip. Johannesburg turu sırasında keşfedebileceğiniz yerlerin başında ırkçılığa karşı somut
izlerin görülebildiği Apartheid Müzesi geliyor. Güney Afrika’nın 20. yüzyıldaki tarihine kısa bir yolculuğa çıkabileceğiniz müzede yepyeni şeyler öğrenebilirsiniz.Gold Reef City Tema Parkı ise sizi bambaşka bir maceraya davet ediyor. 1971’de kapatılan eski bir altın madeni
üzerinde yer alan bu tema parkı sizlere eğlenirken öğrenmeyi vadediyor.
Cape Town
Cape Town, aslında ünü ülkeyi aşan bir şehir. Dillere destan Massa Dağı, Ümit Burnu ve
Mandela’nın 18 yıl mahkum edildiği Robben Adası ile Cape Town hayallerin ötesinde bir gezi
deneyimi sunuyor. Turistik açıdan da oldukça gelişmiş olan şehirdeki gezilerinize Kirstenbosch Ulusal Botanik Bahçesi’nden başlayabilirsiniz. Ortalama 800 hektarlık alana kurulu parkta kuş sesleri eşliğinde Güney Afrika’nın doğasına karışabilir, masalları andıran manzaralara tanıklık edebilirsiniz. Cape Town turları sırasında ikinci durağınız ise mutlaka İki Okyanus Akvaryumu olmalı. Sualtı dünyasının ilginçliklerini keşfedebileceğiniz destinasyonda köpek balıklarından vatozlara kadar birçok canlıyı yakından inceleyebilirsiniz. Burada keyifli bir tur attıktan sonra ise şehrin en turistik yerlerinden Bo-Kaap’a geçebilirsiniz. Rengarenk evlerin sıralandığı bu mahallede farklı yaşamlara tanıklık edebilir, ülkenin kültürünü yakından keşfedebilme fırsatına sahip olabilirsiniz.
Ümit Burnu
Güney Afrika gezileriniz sırasında dünyaca ünlü Ümit Burnu’nu görmemek olur mu? Tabii ki
olmaz. O zaman rotamızı hemen ülkenin en güneyine çeviriyoruz. Ümit Burnu, jeopolitik açıdan sahip olduğu önemin yanı sıra sunduğu manzaralarıyla da insanı cezbediyor. Yalnızca burada yetişen bitki ve canlı çeşitliliklerini görünce Ümit Burnu’nun ne kadar eşsiz olduğuna şaşıracaksınız. Günümüzde millî park statüsünde olan destinasyona giderken burada en az 1-2 saat geçirebileceğinizi düşünebilirsiniz.
False Körfezi
False Körfezi, Güney Afrika gezileri sırasında en çok keyif alabileceğiniz rotalardan sadece
biri. Öyle bir yerki restoranda hamburgerinizi yedikten birkaç dakika sonra fok balıkları ile birlikte yüzebiliyorsunuz. Genellikle kayalıklara uzanan fok balıklarını dilerseniz sıcak
kumlara uzanarak izleyebilir isterseniz de turkuaz denizin tadını doyasıya çıkarabilirsiniz.
Masa Dağı
Sıra dışı görünümüyle dikkat çeken Masa Dağı, alışık olduğumuz dağ görünümünden biraz farklı. Tabii adını da buradan alıyor. Düz bir şekilde sıralanan Masa Dağı, özellikle doğa yürüyüşleri için ideal bir yer. Üzerinde tahminen 2 binden fazla bitki türünün olduğu bilinen dağın tepesine teleferik ile çıkabilir ve görkemli manzara karşısında hayrete düşebilirsiniz.
Not: Bu yazıda sponsor linklere yer verilmiştir. İçerik bana ait değildir.